# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَ رَبِّ انْصُرْن۪ي عَلَى الْقَوْمِ الْمُفْسِد۪ينَ۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâle rabbi unsurnî ‘alâ-lkavmi-lmufsidîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Lût da: “Rabbim! Şu bozguncular gürûhuna karşı bana yardım et!” diye yalvardı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Lût:) Şu fesatçılar güruhuna karşı bana yardım eyle Rabbim! dedi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Lut: "Rabbim! Bozgunculara karşı bana yardım et" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | (Lût) “Ey Rabbim! Şu bozguncu kavme karşı bana yardım et” dedi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Lut:) "Ey Rabbim! Şu fesatçılar güruhuna karşı bana yardım eyle" dedi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ya rab! dedi: ortalığı fesada veren bu kavme karşı bana nusrat ver |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | De ki: «Yârab, o fesadcılar güruhuna karşı buna nusret et». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Lût:) “Rabbim! Bu fesadcılar topluluğuna karşı bana yardım et!” dedi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Lût dedi ki: “-Ey Rabbim! (azabın inmesi hususunda) fesadçılar kavmine karşı bana yardım et.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dedi ki: «Yarabbi! O müfsitler olan kavim üzerine bana nusret ver.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Lût “Rabbim, bu bozguncular güruhuna karşı bana yardım et” dedi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | He said: "O my Lord! help Thou me against people who do mischief!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Ankebût Sûresi 30. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...