# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَللّٰهُ يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَنْ يَشَٓاءُ مِنْ عِبَادِه۪ وَيَقْدِرُ لَهُۜ اِنَّ اللّٰهَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَل۪يمٌ | |
Türkçe Okunuşu * | (A)llâhu yebsutu-rrizka limen yeşâu min ‘ibâdihi veyakdiru leh(u)(c) inna(A)llâhe bikulli şey-in ‘alîm(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Allah, kullarından dilediğine rızkı bol verir, dilediğinin rızkını da daraltır. Şüphesiz Allah her şeyi hakkiyle bilir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Allah rızkı kullarından dilediğine bol bol verir, dilediğine de kısar. Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla bilendir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Allah, kullarından dilediğine rızkı bol ve ölçüye göre verir. Doğrusu Allah her şeyi bilendir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Allah, kullarından dilediğine bol verir ve (dilediğine) kısar. Şüphesiz Allah, her şeyi hakkıyla bilendir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah, kullarından dilediğine rızkı bol bol verir, dilediğine de kısar. Şüphesiz Allah, her şeyi hakkıyla bilendir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Allah, kullarından dilediğine rızkı sererde kısar da ona şübhesiz Allah her şey'e alîm |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Allah, kullarından kimi dilerse onun rızkını yayar (genişletir). Onu kısar da. Şübhesiz ki Allaha her şey'i hakkıyle bilendir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Allah, kullarından dilediğine rızkı genişletir ve (kimi dilerse de) ona daraltır. Şübhe yok ki Allah, herşeyi hakkıyla bilendir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Allah, kullarından dilediğine rızkı genişletir ve dilediğine kısar. Şübhesiz ki Allah, her şeyi bilendir= Alîm'dir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Allah, rızkı kullarından dilediğine yayar da ve onun için darlaştırır da. Şüphe yok ki, Allah her şeyi bihakkın bilendir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Dilediği kulu için rızkı bollaştıran da, daraltan da Allah'tır. Hiç şüphe yok ki Allah herşeyi hakkıyla bilir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Allah enlarges the sustenance (which He gives) to whichever of His servants He pleases; and He (similarly) grants by (strict) measure, (as He pleases): for Allah has full knowledge of all things. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Ankebût Sûresi 62. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
A‘lâ sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 19 âyettir. İsmini, Allah Teâlâ’nın birinci âyette geçen ve “en yüce, en üstün” mânasına gelen اَلْاَعْلٰى (A‘lâ ...
Ğâşiye sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 26 âyettir. İsmini, birinci âyette geçen ve “dehşeti her şeyi saran, her tarafı kuşatan kıyâmet” mânasına gelen ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا لَنْ تُغْنِيَ عَنْهُمْ اَمْوَالُهُمْ وَلَٓا اَوْلَادُهُمْ مِنَ اللّٰهِ شَيْـًٔاۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُ ...
Fecr sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 30 âyettir. İsmini, birinci âyette geçen ve “tan yerinin ağarması, sabah aydınlığı” mânasına gelen اَلْفَجْرُ (fe ...
Beled sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 20 âyettir. İsmini birinci âyette geçip “şehir, memleket” mânasına gelen اَلْبَلَدُ (beled) kelimesinden alır. M ...
Vahyin kaynağı Yüce Allah’tır. Bununla birlikte vahyin Allah’tan peygambere geliş şekillerinde bir kısım farklılıklar vardır: PEYGAMBERİMİZ (S. ...