# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاِنْ تُكَذِّبُوا فَقَدْ كَذَّبَ اُمَمٌ مِنْ قَبْلِكُمْۜ وَمَا عَلَى الرَّسُولِ اِلَّا الْبَلَاغُ الْمُب۪ينُ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve-in tukeżżibû fekad keżżebe umemun min kablikum(s) vemâ ‘alâ-rrasûli illâ-lbelâġu-lmubîn(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ey inkârcılar! Eğer siz peygamberimizi yalanlarsanız, şu bir gerçek ki sizden önceki topluluklar da peygamberlerini yalanlamışlardı. Ama Peygamber’in vazîfesi, Allah’ın buyruklarını apaçık ve anlaşılır bir şekilde tebliğ etmektir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Eğer (size tebliğ edileni) yalan sayarsanız, bilin ki sizden önceki birçok milletler de (kendilerine tebliğ edileni) yalan saymışlardır. Peygamber'e düşen, yalnız açık bir tebliğdir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Eğer siz Peygamberi yalanlıyorsanız bilin ki, sizden önceki ümmetler de yalanlamışlardı. Peygambere düşen, sadece apaçık tebliğdir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Eğer siz yalanlarsanız bilin ki, sizden önce geçen birtakım ümmetler de yalanlamışlardı. Peygambere düşen apaçık tebliğden başka bir şey değildir.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Eğer (size tebliğ edileni) yalan sayarsanız, bilin ki sizden önceki birçok milletler de yalan saymışlardı. Peygambere düşen yalnız açık bir tebliğdir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve eğer tekziyb ederseniz sizden evvel bir takım ümmetler de tekziyb etmişlerdi, Resulün vazifesi ise açık bir tebliğden ibarettir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Eğer siz (beni) tekzîb ederseniz sizden evvelki ümmetler de (peygamberlerini) tekzîb etmişizdir. Peygamberin üzerine (düşen vazîfe) ise apaçık tebliğden başkası değildir». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Hem (beni) yalanlarsanız (bilin ki), doğrusu sizden önceki birtakım ümmetler de(peygamberlerini) yalanlamıştı. Peygambere düşen ise ancak apaçık tebliğdir.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Ey Kureyş topluluğu, beni) eğer tekzib ederseniz (bana zarar veremezsiniz, çünkü) sizden önceki ümmetler de peygamberlerini tekzib etmişlerdi. Peygambere düşen vazife ise, ancak açık bir tebliğdir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ve eğer tekzîp ederseniz, muhakkak ki, sizden evvel bir nice ümmetler de tekzîp ettiler. Peygamber üzerine de apaçık tebliğden başka bir şey yoktur.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Yalanlayacak olursanız, bilin ki sizden önceki ümmetler de peygamberlerini yalanlamıştı. Peygambere düşen ise, açıkça tebliğ etmekten ibarettir.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "And if ye reject (the Message), so did generations before you: and the duty of the messenger is only to preach publicly (and clearly)." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Ankebût Sûresi 18. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’ân-ı Kerîm, lafzı ve mânasıyla, şekli ve muhtevasıyla Allah kelâmıdır. Burada “şekli” derken Kur’ân-ı Kerîm’in Resûlullah (s.a.v.)’e vahyedilmesin ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَأْكُلُونَ اَمْوَالَ الْيَتَامٰى ظُلْمًا اِنَّمَا يَأْكُلُونَ ف۪ي بُطُونِهِمْ نَارًاۜ وَسَيَصْلَوْنَ سَع۪ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: “…bu Kur’an’ın bir benzerini ortaya koymak üzere insanlar ve cinler bir araya gelseler, birbirine destek de olsalar, onun b ...
Kur’an-ı Kerim, sure sure, ayet ayet nazil olmuştur. İnen ayetler ezberlenmiş ve de yazılmıştır. Yazılanlar daha sonra birleştirilerek mushaf hâline ...
Kur’an-ı Kerim’in Allah’ın sözü olduğunda şüphe olmadığı gibi, Peygamberimize (s.a.v.) vahyolunduğu gibi hiçbir değişikliğe uğramadan günümüze kadar t ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاٰتُوا الْيَتَامٰٓى اَمْوَالَهُمْ وَلَا تَتَبَدَّلُوا الْخَب۪يثَ بِالطَّيِّبِۖ وَلَا تَأْكُلُٓوا اَمْوَالَهُمْ اِلٰٓى اَ ...