# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَمَنْ جَاهَدَ فَاِنَّمَا يُجَاهِدُ لِنَفْسِه۪ۜ اِنَّ اللّٰهَ لَغَنِيٌّ عَنِ الْعَالَم۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Vemen câhede fe-innemâ yucâhidu linefsih(i)(c) inna(A)llâhe leġaniyyun ‘ani-l’âlemîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Kim cihâd ederse, ancak kendi iyiliği için cihâd etmiş olur. Çünkü Allah, hiç kimseye ve hiçbir şeye muhtaç değildir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Cihad eden, ancak kendisi için cihad etmiş olur. Şüphesiz Allah, âlemlerden müstağnîdir. (O'nun hiçbir şeye ihtiyacı yoktur). |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Hak uğrunda cihat eden, ancak kendisi için cihat etmiş olur. Doğrusu Allah, alemlerden müstağnidir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Her kim cihad ederse, ancak kendisi için cihad etmiş olur. Şüphesiz Allah, âlemlere muhtaç değildir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Cihad eden ancak kendisi için cihad etmiş olur. Şüphesiz Allah, âlemlerden müstağnidir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Mücâhede eden sırf kendi hısabına mücahede eder, çünkü Allah ganiy, âlemînden müstağnidir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Kim savaşırsa ancak kendisi için savaşmış olur. Zîrâ Allah elbette (bütün) aalemlerden ganî (müstağni) dir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve kim cihâd ederse, artık ancak kendisi için cihâd etmiş olur. Şübhesiz ki Allah, âlemlerden elbette müstağnî (hiçbir şeye muhtaç olmayan)dır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kim (Allah yolunda veya nefsi ile) mücahede ederse, kendisi için mücahede eder, (Sevabı onadır): Çünkü Allah bütün âlemlerden müstağnidir, (kullarının mücahedesine de ihtiyacı yoktur). |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve her kim mücâhedede bulunursa ancak kendi nefsi için mücâhedede bulunmuş olur. Şüphe yok ki Allah, elbette âlemlerden müstağnidir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kim çaba harcarsa, kendisi için gayret etmiş olur. Çünkü Allah'ın âlemlerden hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And if any strive (with might and main), they do so for their own souls: for Allah is free of all needs from all creation. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Ankebût Sûresi 6. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ğâşiye sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 26 âyettir. İsmini, birinci âyette geçen ve “dehşeti her şeyi saran, her tarafı kuşatan kıyâmet” mânasına gelen ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا لَنْ تُغْنِيَ عَنْهُمْ اَمْوَالُهُمْ وَلَٓا اَوْلَادُهُمْ مِنَ اللّٰهِ شَيْـًٔاۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُ ...
Fecr sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 30 âyettir. İsmini, birinci âyette geçen ve “tan yerinin ağarması, sabah aydınlığı” mânasına gelen اَلْفَجْرُ (fe ...
Beled sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 20 âyettir. İsmini birinci âyette geçip “şehir, memleket” mânasına gelen اَلْبَلَدُ (beled) kelimesinden alır. M ...
Vahyin kaynağı Yüce Allah’tır. Bununla birlikte vahyin Allah’tan peygambere geliş şekillerinde bir kısım farklılıklar vardır: PEYGAMBERİMİZ (S. ...
Şems sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 15 âyettir. İsmini, birinci âyette geçen ve “güneş” mânasına gelen اَلشَّمْسُ (şems) kelimesinden alır. Mushaf te ...