# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | ق۪يلَ ادْخُلُٓوا اَبْوَابَ جَهَنَّمَ خَالِد۪ينَ ف۪يهَاۚ فَبِئْسَ مَثْوَى الْمُتَكَبِّر۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kîle-dḣulû ebvâbe cehenneme ḣâlidîne fîhâ(s) febi/se meśvâ-lmutekebbirîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlara: “İçinde ebediyen kalmak üzere girin cehennem kapılarından!” denilecek. Büyüklük taslayıp, iman etmeyi kibrine yediremeyenlerin barınağı ne kötüdür! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onlara: İçinde ebedî kalacağınız cehennemin kapılarından girin; kibirlenenlerin yeri ne kötü! denilir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onlara: "Temelli kalacağınız cehennemin kapılarından girin; böbürlenenlerin durağı ne kötüdür!" denir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlara şöyle denir: “İçinde ebedî kalmak üzere cehennemin kapılarından girin. Büyüklük taslayanların kalacağı yer ne kötüdür!” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Onlara): "Ebedî olarak içinde kalmak üzere girin cehennemin kapılarından" denir. Bak, büyüklük taslayanların yeri ne kötüdür! |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Denilir: girin Cehennemin kapılarına; ebediyyen içinde kalmak üzere, bak ne fenadır mevkıi mütekebbirlerin |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Denildi: «İçinizde ebedî olduğunuz halde girin cehennemin kapılarından. Kibir taslayanların karargâhı ne kötü»! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Onlara:) “İçinde ebediyen kalıcı kimseler olarak Cehennemin kapılarından girin!” denilir. Artık kibirlenenlerin yeri ne fenâdır! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Onlara melekler tarafından şöyle) denilir: “- Girin cehennemin kapılarından, ebediyyen içinde kalmak üzere...”İşte bak, büyüklük taslıyanların yeri ne kötüdür!... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Denilir ki: «Cehennemin kapılarına, içinde ebedîyyen kalmak üzere giriniz. Artık ne fena böbürlenenlerin ikametgâhı!» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlara “Ebediyen kalmak üzere girin Cehennemin kapılarından” denir. Büyüklük taslayanların yeri ne kötüdür! |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (To them) will be said: "Enter ye the gates of Hell, to dwell therein: and evil is (this) Abode of the Arrogant!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zümer Sûresi 72. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...