# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَقَدْ ضَرَبْنَا لِلنَّاسِ ف۪ي هٰذَا الْقُرْاٰنِ مِنْ كُلِّ مَثَلٍ لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Velekad darabnâ linnâsi fî hâżâ-lkur-âni min kulli meśelin le’allehum yeteżekkerûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Biz bu Kur’an’da insanlar için her türden ibretli misâller ve apaçık örnekler sunduk; belki düşünüp öğüt alırlar diye. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Andolsun ki biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali verdik. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Biz bu Kuran'da insanlara her türlü misali, belki öğüt alırlar diye, and olsun ki verdik. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Andolsun, öğüt alsınlar diye biz bu Kur’an’da insanlar için her türlü misali verdik. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yemin ederim ki, bu Kur'ân'da insanlar için her türlüsünden temsil getirdik. Gerek ki iyi düşünsünler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Yemin ederim ki bu Kur'anda insanlar için her türlüsünden temsil getirdik, gerek ki iyi düşünsünler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Andolsun ki biz bu Kur'anda insanlar için, nasıyhat kabul etsinler diye, her misâlden (örnekler) gösterdik. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | And olsun ki, bu Kur'ân'da, insanlar için her çeşit misâlden getirdik; tâ ki ibret alsınlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Gerçekten biz bu Kur'an'da, insanlar için her şeyden misal getirdik; olur ki (onlardan) öğüd alırlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Andolsun ki, nâs için bu Kur'an'da meselin her türlüsünden irâd ettik, gerek ki onlar iyi düşünsünler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İyice düşünüp öğüt alsınlar diye, Biz bu Kur'ân'da insanlara her türlü misali vermişizdir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | We have put forth for men, in this Qur´an every kind of Parable, in order that they may receive admonition. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zümer Sûresi 27. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...