# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قُلْ اِنّ۪ٓي اُمِرْتُ اَنْ اَعْبُدَ اللّٰهَ مُخْلِصًا لَهُ الدّ۪ينَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Kul innî umirtu en a’buda(A)llâhe muḣlisan lehu-ddîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | De ki: “Bana, her türlü şirk ve gösterişten uzak durup taat ve ibâdeti yalnız Allah’a has kılarak O’na kulluk etmem emredildi.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | De ki: Bana, dini Allah'a hâlis kılarak O'na kulluk etmem emrolundu. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | De ki: "Dini Allah'a halis kılarak O'na kulluk etmekle emrolundum." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | De ki: “Şüphesiz bana, dini Allah’a has kılarak O’na ibadet etmem emredildi.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | De ki: "Bana, dini sadece kendisine halis kılarak Allah'a ibadet etmem emredildi." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | De ki: ben Allaha, dini onun için halîs kılarak, ıbadet edeyim diye emrolundum |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | De ki: «Ben, Allaha, Onun dîninde ıhlâs edici olarak, ibâdet etmemle emrolundum». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Habîbim, yâ Muhammed!) De ki: “Şübhesiz ki ben, dinde O'na (karşı) ihlâslı(samîmî) bir kimse olarak Allah'a kulluk etmekle emrolundum.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Ey Rasûlüm), de ki: “- Ben, Allah'a O'nun dininden ihlâs sahibi olarak ibadet etmekle emrolundum; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | De ki: «Şüphe yok ben emrolundum ki, Allah'a onun için dinde muhlis olarak ibadet edeyim.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | De ki: Ben halis bir inançla Ona yönelerek Allah'a kulluk etmekle emrolundum. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Say: "Verily, I am commanded to serve Allah with sincere devotion; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zümer Sûresi 11. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 34. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 34. Ayet Arapça: وَمَا جَعَلْنَا لِبَشَرٍ مِنْ قَبْلِكَ الْخُلْدَۜ اَفَا۬ئِنْ مِتَّ فَه ...
"Gerçekten biz Âdemoğullarını şerefli kıldık, onlara karada ve denizde kendilerini taşıyacak vasıtalar lutfettik, onları temiz ve hoş nimetlerle rız ...
Enbiya suresinin 22. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 22. Ayet Arapça: لَوْ كَانَ ف۪يهِمَٓا اٰلِهَةٌ اِلَّا اللّٰهُ لَفَسَدَتَاۚ فَسُبْحَانَ ...
Enbiya suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 7. Ayet Arapça: وَمَٓا اَرْسَلْنَا قَبْلَكَ اِلَّا رِجَالًا نُوح۪ٓي اِلَيْهِمْ فَسْـَٔلُ ...
Taha suresinin 132. ayetinde şöyle buyrulur: Taha Suresi 132. Ayet Arapça: وَأْمُرْ اَهْلَكَ بِالصَّلٰوةِ وَاصْطَبِرْ عَلَيْهَاۜ لَا نَسْـَٔلُكَ رِ ...
"Kad efleha-l muminûn. (Mü’minler, gerçekten kurtuluşa ermişlerdir.)" - Mü'minûn Sûresi 1. Ayet "Onlar namazlarında tam bir tevazu, teslimiyet ve ...