# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قُرْاٰنًا عَرَبِيًّا غَيْرَ ذ۪ي عِوَجٍ لَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kur-ânen ‘arabiyyen ġayra żî ‘ivecin le’allehum yettekûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onu her türlü çelişkiden ve gerçeğe aykırı bütün unsurlardan uzak, dosdoğru Arapça bir Kur’an olarak indirdik; belki gittikleri yolun yanlışlığını anlayıp Allah’a karşı gelmekten sakınırlar diye. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Korunsunlar diye, pürüzsüz Arapça bir Kur'an indirdik. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | O, eğriliği olmayan, Arapça bir Kuran'dır. Belki sakınırlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Biz onu, Allah’a karşı gelmekten sakınsınlar diye hiçbir eğriliği bulunmayan Arapça bir Kur’an olarak indirdik. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Pürüzsüz Arapça bir Kur'ân (indirdik ki, Allah'ın azabından) korunsunlar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bir Kur'an ki pürüzsüz bir arabî, gerek ki korunsunlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Onu her türlü) tenakuz ve ihtilâf dan âzâde, dosdoğru, Arabca bir Kur'an olarak (indirdik). Tâki (küfürden) sakınsınlar. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hiçbir eğriliği bulunmayan Arabca bir Kur'ân olarak (indirdik); tâ ki sakınsınlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onu pürüzsüz ve dosdoğru Arabca bir Kur'an olarak indirdik. Gerek ki, küfürden sakınsınlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Bir eğriliği olmayan Arapça bir Kur'an ki, belki sakınırlar. |
11. | Ümit Şimşek Meali | O hiçbir eğriliği olmayan Arapça bir Kur'ân'dır—umulur ki böylece sakınırlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (It is) a Qur´an in Arabic, without any crookedness (therein): in order that they may guard against Evil. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zümer Sûresi 28. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...
Nûr sûresinin 23. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 23. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُ ...
Nûr sûresinin 19. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 19. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يُحِبُّونَ اَنْ تَش۪يعَ الْفَاحِشَةُ فِي الّ ...