# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاَذَاقَهُمُ اللّٰهُ الْخِزْيَ فِي الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۚ وَلَعَذَابُ الْاٰخِرَةِ اَكْبَرُۢ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Feeżâkahumu(A)llâhu-lḣizye fî-lhayâti-ddunyâ(s) vele’ażâbu-l-âḣirati ekber(u)(c) lev kânû ya’lemûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Böylece Allah onlara dünya hayatında alçaklığı ve perişanlığı tattırdı. Âhiret azabı ise daha da büyük, daha müthiştir. Keşke bilselerdi! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bu suretle Allah, dünya hayatında onlara rezilliği tattırdı. Ahiret azabı daha büyüktür. Keşke bunu bilselerdi! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Allah onlara, dünya hayatında rezilliği tattırdı; ahiret azabı daha büyüktür. Keşke bilseler! |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Böylece Allah dünya hayatında onlara zilleti tattırdı. Elbette ki ahiret azabı daha büyüktür. Keşke bilselerdi! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah, onlara dünya hayatında zilleti tattırdı. Ahiret azabı ise elbette daha büyüktür. Keşke bilselerdi! |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Geliverdi de Allah onlara Dünya hayatta zilleti tattırdı ve elbette Âhıret azâbı daha büyüktür velâkin bilselerdi |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bu suretle Allah dünyâ hayâtında onlara rüsvâylığı tatdırdı. Âhiret azâbı ise, elbet daha büyükdür. Eğer (bunu) bilselerdi... |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Böylece Allah, onlara dünya hayâtında rezilliği tattırdı. Elbette âhiret azâbı ise, daha büyüktür. Keşke bilselerdi! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Böylece Allah onlara dünya hayatında zilleti taddırdı. Ahiret azabı ise, elbette daha büyüktür. Eğer bilselerdi (bundan ibret alırlardı). |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık Allah, onlara dünya hayatında zilleti tattırdı ve elbette ki ahiret azabı daha büyüktür, eğer bilir kimseler olsalardı (elbette öyle tekzîbe cür'et ede- mezlerdi). |
11. | Ümit Şimşek Meali | Allah onlara dünya hayatında rezilliği tattırdı. Âhiret azabı ise daha da büyüktür. Keşke bilmiş olsalardı! |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | So Allah gave them a taste of humiliation in the present life, but greater is the punishment of the Hereafter, if they only knew! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zümer Sûresi 26. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...