Şeytanın Kovuluşu ile ilgili ayetler (36 kayıt)

Bakara / 34. Ayet

وَاِذْ قُلْنَا لِلْمَلٰٓئِكَةِ اسْجُدُوا لِاٰدَمَ فَسَجَدُٓوا اِلَّٓا اِبْل۪يسَۜ اَبٰى وَاسْتَكْبَرَ وَكَانَ مِنَ الْكَافِر۪ينَ

Meleklere: “Âdem’e secde edin!” dediğimizde İblîs dışındaki­ler derhal secdeye kapandı. İblîs ise direnerek bundan kaçındı, kibir­lendi ve kâfirlerden oldu.


A'râf / 11. Ayet

وَلَقَدْ خَلَقْنَاكُمْ ثُمَّ صَوَّرْنَاكُمْ ثُمَّ قُلْنَا لِلْمَلٰٓئِكَةِ اسْجُدُوا لِاٰدَمَۗ فَسَجَدُٓوا اِلَّٓا اِبْل۪يسَۜ لَمْ يَكُنْ مِنَ السَّاجِد۪ينَ

Sizi yarattık, sonra size şekil ve biçim verdik, sonra da meleklere: “Âdem’e secde edin!” buyurduk. Hepsi hemen secde etti. İblîs müstesnâ; o, secde edenlerden olmadı.


A'râf / 12. Ayet

قَالَ مَا مَنَعَكَ اَلَّا تَسْجُدَ اِذْ اَمَرْتُكَۜ قَالَ اَنَا۬ خَيْرٌ مِنْهُۚ خَلَقْتَن۪ي مِنْ نَارٍ وَخَلَقْتَهُ مِنْ ط۪ينٍ

Allah: “Ey İblîs! Emrettiğim zaman seni secde etmekten alıkoyan nedir?” diye sordu. İblîs: “Ben ondan daha üstünüm. Çünkü beni ateşten onu ise çamurdan yarattın” dedi.


A'râf / 13. Ayet

قَالَ فَاهْبِطْ مِنْهَا فَمَا يَكُونُ لَكَ اَنْ تَتَكَبَّرَ ف۪يهَا فَاخْرُجْ اِنَّكَ مِنَ الصَّاغِر۪ينَ

Allah: “Öyleyse hemen in o cennetten! Orada büyüklük taslamaya hakkın yok. Haydi defol! Çünkü sen aşağılık kimselerden birisin!” buyurdu.


A'râf / 14. Ayet

قَالَ اَنْظِرْن۪ٓي اِلٰى يَوْمِ يُبْعَثُونَ

İblîs: “İnsanların yeniden diriltileceği güne kadar bana yaşama fırsatı ver” dedi.


A'râf / 15. Ayet

قَالَ اِنَّكَ مِنَ الْمُنْظَر۪ينَ

Allah da: “Tamam, artık sen kendine yaşama fırsatı verilenlerden birisin” buyurdu.


A'râf / 16. Ayet

قَالَ فَبِمَٓا اَغْوَيْتَن۪ي لَاَقْعُدَنَّ لَهُمْ صِرَاطَكَ الْمُسْتَق۪يمَۙ

Bunun üzerine İblîs şunları söyledi: “Beni azdırmana karşılık, yemin olsun ki ben de kullarını saptırmak için senin doğru yolun üzerinde pusu kurup oturacağım.”


A'râf / 17. Ayet

ثُمَّ لَاٰتِيَنَّهُمْ مِنْ بَيْنِ اَيْد۪يهِمْ وَمِنْ خَلْفِهِمْ وَعَنْ اَيْمَانِهِمْ وَعَنْ شَمَٓائِلِهِمْۜ وَلَا تَجِدُ اَكْثَرَهُمْ شَاكِر۪ينَ

“Sonra onlara mutlaka önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Sen de onların çoğunu şükredici bulamayacaksın” dedi.


A'râf / 18. Ayet

قَالَ اخْرُجْ مِنْهَا مَذْؤُ۫مًا مَدْحُورًاۜ لَمَنْ تَبِعَكَ مِنْهُمْ لَاَمْلَـَٔنَّ جَهَنَّمَ مِنْكُمْ اَجْمَع۪ينَ

Allah da: “Kınanmış ve rahmetimden kovulmuş olarak haydi defol oradan! Artık insanlardan kim sana uyarsa, yemin olsun ki, hepinizi cehenneme tıkayacağım” buyurdu.


Hicr / 28. Ayet

وَاِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلٰٓئِكَةِ اِنّ۪ي خَالِقٌ بَشَرًا مِنْ صَلْصَالٍ مِنْ حَمَإٍ مَسْنُونٍ

Hani Rabbin meleklere şöyle demişti: “Ben pişmemiş kuru çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan bir insan yaratacağım.”


Hicr / 29. Ayet

فَاِذَا سَوَّيْتُهُ وَنَفَخْتُ ف۪يهِ مِنْ رُوح۪ي فَقَعُوا لَهُ سَاجِد۪ينَ

“Yaratılışını tamamlayıp onu insan olarak düzenlediğim ve içine kendi ruhumdan üflediğim zaman, ona secde ederek yerlere kapanın.”


Hicr / 30. Ayet

فَسَجَدَ الْمَلٰٓئِكَةُ كُلُّهُمْ اَجْمَعُونَۙ

Bunun üzerine bütün melekler hep birlikte secdeye kapandılar.


Hicr / 31. Ayet

اِلَّٓا اِبْل۪يسَۜ اَبٰٓى اَنْ يَكُونَ مَعَ السَّاجِد۪ينَ

İblîs hâriç. O, secde edenlerle beraber olmaktan kaçındı.


Hicr / 32. Ayet

قَالَ يَٓا اِبْل۪يسُ مَا لَكَ اَلَّا تَكُونَ مَعَ السَّاجِد۪ينَ

Allah şöyle buyurdu: “Ey İblîs! Sana ne oluyor ki, secde edenlerle beraber bulunmuyorsun?”


Hicr / 33. Ayet

قَالَ لَمْ اَكُنْ لِاَسْجُدَ لِبَشَرٍ خَلَقْتَهُ مِنْ صَلْصَالٍ مِنْ حَمَإٍ مَسْنُونٍ

İblîs: “Ben senin pişmemiş kuru çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan yarattığın bir insana asla secde edecek değilim” diye karşılık verdi.


Hicr / 34. Ayet

قَالَ فَاخْرُجْ مِنْهَا فَاِنَّكَ رَج۪يمٌ

Allah buyurdu ki: “Öyleyse çık oradan! Çünkü sen artık kovulmuş birisin!”


Hicr / 35. Ayet

وَاِنَّ عَلَيْكَ اللَّعْنَةَ اِلٰى يَوْمِ الدّ۪ينِ

“Ta hesap gününe kadar bu lânet senin tependen hiç ayrılmayacaktır.”


Hicr / 36. Ayet

قَالَ رَبِّ فَاَنْظِرْن۪ٓي اِلٰى يَوْمِ يُبْعَثُونَ

İblîs: “Rabbim! Madem öyle, insanların diriltilip kabirlerinden çıkacakları güne kadar bana yaşama fırsatı ver” dedi.


Hicr / 37. Ayet

قَالَ فَاِنَّكَ مِنَ الْمُنْظَر۪ينَۙ

Allah da şöyle buyurdu: “Tamam, artık sen kendisine yaşama fırsatı verilenlerden birisin.”


Hicr / 38. Ayet

اِلٰى يَوْمِ الْوَقْتِ الْمَعْلُومِ

“Ama diriliş gününe kadar değil, vakti ancak tarafımca bilinen belirli bir güne kadar!”


İsrâ / 63. Ayet

قَالَ اذْهَبْ فَمَنْ تَبِعَكَ مِنْهُمْ فَاِنَّ جَهَنَّمَ جَزَٓاؤُ۬كُمْ جَزَٓاءً مَوْفُورًا

Allah şöyle buyurdu: “Haydi defol! Artık onlardan kim sana uyarsa, hepinizin cezası elbette yaptıklarınızın tam karşılığı olmak üzere cehennemdir.”


Sâd / 71. Ayet

اِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلٰٓئِكَةِ اِنّ۪ي خَالِقٌ بَشَرًا مِنْ ط۪ينٍ

Hani Rabbin meleklere demişti ki: “Ben çamurdan bir insan yaratacağım.”


Sâd / 72. Ayet

فَاِذَا سَوَّيْتُهُ وَنَفَخْتُ ف۪يهِ مِنْ رُوح۪ي فَقَعُوا لَهُ سَاجِد۪ينَ

“Ben ona güzel ve düzgün bir şekil verip rûhumdan üflediğim zaman, siz de hemen onun önünde secdeye kapanın!”


Sâd / 73. Ayet

فَسَجَدَ الْمَلٰٓئِكَةُ كُلُّهُمْ اَجْمَعُونَۙ

Bütün melekler hep birlikte secde ettiler.


Sâd / 74. Ayet

اِلَّٓا اِبْل۪يسَۜ اِسْتَكْبَرَ وَكَانَ مِنَ الْكَافِر۪ينَ

Yalnız İblîs secde etmedi. O büyüklük tasladı ve kâfirlerden oldu.


Sâd / 75. Ayet

قَالَ يَٓا اِبْل۪يسُ مَا مَنَعَكَ اَنْ تَسْجُدَ لِمَا خَلَقْتُ بِيَدَيَّۜ اَسْتَكْبَرْتَ اَمْ كُنْتَ مِنَ الْعَال۪ينَ

Allah şöyle buyurdu: “Ey İblîs! Bizzat iki elimle yarattığıma secde etmekten seni alıkoyan nedir? Kendini bir şey sanıp büyüklük duygusuna mı kapıldın, yoksa gerçekten benim emrime bile itaat etmeyecek kadar yüce bir varlık mı oldun?”


Sâd / 76. Ayet

قَالَ اَنَا۬ خَيْرٌ مِنْهُۜ خَلَقْتَن۪ي مِنْ نَارٍ وَخَلَقْتَهُ مِنْ ط۪ينٍ

İblîs: “Ben ondan daha üstünüm; çünkü beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan” diye cevap verdi.


Sâd / 77. Ayet

قَالَ فَاخْرُجْ مِنْهَا فَاِنَّكَ رَج۪يمٌۚ

Bunun üzerine Allah: “O halde çık oradan!” buyurdu, “Çünkü sen artık kovulmuş birisin.”


Sâd / 78. Ayet

وَاِنَّ عَلَيْكَ لَعْنَت۪ٓي اِلٰى يَوْمِ الدّ۪ينِ

“Hesap gününe kadar lânetim hep üzerinde olacaktır.”


Sâd / 79. Ayet

قَالَ رَبِّ فَاَنْظِرْن۪ٓي اِلٰى يَوْمِ يُبْعَثُونَ

İblîs: “Rabbim! Madem öyle, insanların yeniden diriltilecekleri güne kadar bana süre tanı!” dedi.


Sâd / 80. Ayet

قَالَ فَاِنَّكَ مِنَ الْمُنْظَر۪ينَۙ

Allah: “Tamam, sana süre tanındı” buyurdu;


Sâd / 81. Ayet

اِلٰى يَوْمِ الْوَقْتِ الْمَعْلُومِ

“Fakat bu süre, hesap gününe kadar değil, vakti ancak benim tarafımdan bilinen bir güne kadardır.”


Sâd / 82. Ayet

قَالَ فَبِعِزَّتِكَ لَاُغْوِيَنَّهُمْ اَجْمَع۪ينَۙ

İblîs dedi ki: “Senin mutlak kudretine yemin olsun ki, onların hepsini kesinlikle azdıracağım.”


Sâd / 83. Ayet

اِلَّا عِبَادَكَ مِنْهُمُ الْمُخْلَص۪ينَ

“Ancak içlerinden ihlâsa erdirdiğin, sana içtenlikle bağlanan kulların hâriç. Onları baştan çıkarmam mümkün değildir.”


Sâd / 84. Ayet

قَالَ فَالْحَقُّۘ وَالْحَقَّ اَقُولُۚ

Allah şöyle buyurdu: “İşte bu doğru! Ben de şu gerçeği söyleyeyim:”


Sâd / 85. Ayet

لَاَمْلَـَٔنَّ جَهَنَّمَ مِنْكَ وَمِمَّنْ تَبِعَكَ مِنْهُمْ اَجْمَع۪ينَ

“Hiç şüphesiz cehennemi seninle ve sana uyanların tamamıyla dolduracağım!”



https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/12/ummetin-en-sereflileri-hadisi-197615-m.jpg
“Ümmetin En Şereflileri” Hadisi

Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/12/hicr-suresinin-9-ayeti-ne-anlatiyor-197610-m.jpg
Hicr Suresinin 9. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/12/insanliga-son-cagri-197603-m.jpg
İnsanlığa Son Çağrı

Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/12/ibrahim-suresinin-44-ayeti-ne-anlatiyor-197579-m.jpg
İbrahim Suresinin 44. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/12/allahin-ismini-zikrettigi-sahabi-197577-m.jpg
Allah’ın İsmini Zikrettiği Sahabi

Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/12/ibrahim-suresinin-41-ayeti-ne-anlatiyor-197566-m.jpg
İbrahim Suresinin 41. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...