# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَ رَبِّ اِنّ۪ي دَعَوْتُ قَوْم۪ي لَيْلًا وَنَهَارًاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâle rabbi innî de’avtu kavmî leylen ve nehârâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Nûh Rabbine şöyle niyâz etti: “Rabbim! Ben kavmimi gece gündüz imana çağırdım.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Sonra Nuh:) Rabbim! dedi, doğrusu ben kavmimi gece gündüz (imana) davet ettim; |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Nuh dedi ki: "Rabbim! Doğrusu ben, milletimi gece gündüz çağırdım." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Nûh, şöyle dedi: “Ey Rabbim! Gerçekten ben kavmimi gece gündüz (imana) davet ettim.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Nûh dedi ki: "Ey Rabbim! Ben kavmimi gece gündüz davet ettim." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Dedi ki ya rab! Ben kavmımı gece gündüz da'vet ettim |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Dedi: «Ey Rabbim, ben kavmimi hakıykaten gece gündüz da'vet etdim». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Nûh) dedi ki: “Rabbim! Doğrusu ben, kavmimi gece gündüz (îmân etmeye) da'vet ettim.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Nûh dedi ki: “- Ey Rabbim! Ben kavmimi gece ve gündüz (imana) dâvet ettim. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dedi ki: «Yarabbi! Ben kavmimi hakikaten gece ve gündüz dâvet ettim. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Nuh “Yâ Rabbi,” dedi. “Kavmimi gece gündüz imana çağırdım. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | He said: "O my Lord! I have called to my People night and day: |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nuh Sûresi 5. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...