# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَقَالَ نُوحٌ رَبِّ لَا تَذَرْ عَلَى الْاَرْضِ مِنَ الْكَافِر۪ينَ دَيَّارًا | |
Türkçe Okunuşu * | Ve kâle nûhun rabbi lâ teżer ‘alâ-l-ardi mine-lkâfirîne deyyârâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Nûh dedi ki: “Rabbim! Yeryüzünde dolaşan bir tek kâfir bile bırakma!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Nuh: «Rabbim! dedi, yeryüzünde kâfirlerden hiç kimseyi bırakma!» |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Nuh dedi ki: "Rabbim! Yeryüzünde hiçbir inkarcı bırakma." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Nûh, şöyle dedi: “Ey Rabbim! Kâfirlerden hiç kimseyi yeryüzünde bırakma!” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Nûh dedi ki: "Yeryüzünde kafirlerden bir tek kişi bırakma." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Nuh demiştiki: yarab, bırakma yeryüzünde kâfirlerden bir deyyar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Nuuh (öyle) demişdi: «Ey Rabbim, yer (yüzün) de kâfirlerden yurd tutan hiçbir kimse bırakma»! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve Nûh dedi ki: “Rabbim! Yeryüzünde o kâfirlerden hiçbir kimseyi bırakma!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Nuh, şöyle demişti: “- Ey Rabbim! kâfirlerden hiç kimseyi yeryüzünde bırakma; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Nûh dedi ki: «Yarabbi! Yeryüzünde kâfirlerden bir şahıs bırakma.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Nuh “Yâ Rabbi,” dedi. “Yeryüzünde dolaşan tek bir kâfir bırakma. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And Noah, said: "O my Lord! Leave not of the Unbelievers, a single one on earth! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nuh Sûresi 26. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...