# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | ثُمَّ يُع۪يدُكُمْ ف۪يهَا وَيُخْرِجُكُمْ اِخْرَاجًا | |
Türkçe Okunuşu * | Śumme yu’îdukum fîhâ ve yuḣricukum iḣrâcâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | «Sonra sizi tekrar toprağa döndürecek ve yeniden diriltip tekrar oradan çıkaracaktır.» |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Sonra sizi yine oraya döndürecek ve sizi yeniden çıkaracaktır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Sonra sizi oraya döndürür ve yine oradan çıkarır." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | ‘Sonra sizi yine oraya döndürecek ve kesinlikle sizi (yeniden) çıkaracaktır.’ |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sonra sizi tekrar oraya geri çevirecek ve tekrar çıkaracaktır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sonra sizi onda geri çevirecek ve çıkaracak sizi bir çıkarış daha |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Sonra sizi yine onun içine döndürecek, sizi (yeni) bir çıkarışla (tekrar) çıkaracak». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Sonra sizi oraya döndürecek ve sizi (yeni) bir çıkarışla (oradan tekrar)çıkaracaktır.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Sonra sizi oraya döndürecek ve sizi bir daha çıkışla (kabirden) çıkaracak. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sonra sizi orada iade edecektir ve sizi bir çıkarışla çıkaracaktır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Sonra oraya geri gönderecek, sonra bir daha çıkaracak. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "´And in the End He will return you into the (earth), and raise you forth (again at the Resurrection)? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nuh Sûresi 18. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قُلْ لِعِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً مِنْ قَبْل ...