# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لِتَسْلُكُوا مِنْهَا سُبُلًا فِجَاجًا۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Liteslukû minhâ subulen ficâcâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | «Onun geniş yollarında, dağları vâdileri arasında yürüyüp gidesiniz diye.»” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 19, 20. Allah, onda geniş yollar edinip dolaşabilesiniz diye, yeryüzünü sizin için bir sergi yapmıştır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 19,20. "Yeryüzünde dolaşabilmeniz, orada yollar ve geniş geçitlerden geçebilmeniz için, onu size yayan O'dur." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 19,20. ‘Allah, yeryüzünü sizin için bir sergi yapmıştır ki, oradaki geniş yollarda yürüyesiniz.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ki, ondan açılan geniş geniş yollarda gidesiniz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Gidesiniz diye ondan geniş geniş yollarda |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «onun geniş yollarında gezib dolaşınız diye». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “ 'Tâ ki ondan, birtakım geniş yollarda gidesiniz!' (diye nasîhat ettim).” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onun geniş yollarında gezesiniz diye...” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Tâ ki, ondan geniş geniş yollara gidiveresiniz. |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Geniş yollarında gidin diye.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "´That ye may go about therein, in spacious roads.´" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nuh Sûresi 20. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا عِنْدَنَا خَزَٓائِنُهُۘ وَمَا نُنَزِّلُهُٓ اِلَّا بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ Her şeyin hazineleri sade ...
Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...