# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَوْ يُوبِقْهُنَّ بِمَا كَسَبُوا وَيَعْفُ عَنْ كَث۪يرٍۘ | |
Türkçe Okunuşu * | Ev yûbikhunne bimâ kesebû ve ya’fu ‘an keśîr(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yahut insanların işledikleri günahlar yüzünden o gemileri batırıp yok edebilir. Fakat böyle yapmıyor, bir kısmını derhal cezalandırsa da birçoklarını bağışlıyor. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Yahut yaptıkları yüzünden onları helâk eder. Birçoğunu da affeder (kurtarır). |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Yahut yaptıklarına karşılık onları ortadan kaldırır, bir çoğunu da bağışlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yahut (içlerindekilerin) yaptıklarından dolayı onları helâk eder, birçoğunu da affeder. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yahut da Allah kazandıkları günahlar yüzünden onları helâk eder ve birçoğunu da bağışlar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Yâhud da onları içindekilerin kazançlarıyle helâke sürükler, bir çoğundan da afiv buyurur |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Yahud (Allah bu gemileri, binenlerin) kazandıkları (günâhlar) yüzünden (fırtına ile batırıb) helak eder. (İçlerindekilerden) bir çoğunu da bağışlar (kurtarır). |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Veya kazandıkları (günahlar) yüzünden onları helâk eder; bununla berâber (Allah)birçoğunu affeder. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Yahud dilerse, kazandıkları günah yüzünden, onları denizde helâk eder. Fakat Allah, (onlardan günahların) çoğunu bağışlar (da kendilerini cezalandırmaz). |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Yahut onları kazandıkları ile helâk eder ve birçoğundan da af buyurur. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Veya kazandıkları günahlar yüzünden onları batırır; birçoğunu da affeder. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Or He can cause them to perish because of the (evil) which (the men) have earned; but much doth He forgive. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şûrâ Sûresi 34. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...
Müminûn suresinin 21. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 21. Ayet Arapça: ِ وَاِنَّ لَكُمْ فِي الْاَنْعَامِ لَعِبْرَةًۜ نُسْق۪يكُمْ مِمَّا ف۪ي ...