# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَمَنْ صَبَرَ وَغَفَرَ اِنَّ ذٰلِكَ لَمِنْ عَزْمِ الْاُمُورِ۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Velemen sabera ve ġafera inne żâlike lemin ‘azmi-l-umûr(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bununla beraber bir insan dişini sıkar, sabreder ve kendisine haksızlıkta bulunanı bağışlarsa, şüphesiz bu, nefse hâkimiyet, azim ve kararlılık gerektiren büyük bir fazilettir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Kim sabreder ve affederse şüphesiz bu hareketi, yapılmaya değer işlerdendir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Ama sabredip bağışlayanın işi, işte bu, azmedilmeye değer işlerdendir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Her kim de sabreder ve bağışlarsa, işte bu elbette azmedilecek işlerdendir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Her kim de sabreder ve kusuru bağışlarsa, işte bu elbette azmedilecek işlerdendir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Her kim de sabreder suç örterse işte o azmolunacak umurdandır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bununla beraber kim sabreder, (suçları) örter (bağışlar) sa işte bu, şübhesiz ve elbet azm olunacak umurdandır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Kim de hakikaten sabreder ve affederse, şübhesiz bu, elbette azmedilecek(kararlılıkla istenecek) işlerdendir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Her kim de sabredib suç bağışlarsa, işte bu (sabredib bağışlamak), işlerin en hayırlısındandır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve elbette her kim sabreder ve (kötülüğü) setrederse şüphe yok ki bu, azmolunacak emirlerdendir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bununla beraber, kim sabreder ve bağışlarsa, işte bu, uğrunda azmedilmeye değer işlerdendir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But indeed if any show patience and forgive, that would truly be an exercise of courageous will and resolution in the conduct of affairs. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şûrâ Sûresi 43. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 82. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 82. Ayet Arapça: وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْاٰنِ مَا هُوَ شِفَٓاءٌ وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِن۪ينَۙ ...
Kur’ân-ı Kerîm, Allah Teâlâ tarafından biz insanlara gönderilmiş büyük bir hidâyet rehberidir. Allâh’ın kelâmıdır. Gökten indirilmiş, sağlam bir iptir ...
İsra suresinin 70. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 70. Ayet Arapça: وَلَقَدْ كَرَّمْنَا بَن۪ٓي اٰدَمَ وَحَمَلْنَاهُمْ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ ...
İsra suresinin 66. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 66. Ayet Arapça: رَبُّكُمُ الَّذ۪ي يُزْج۪ي لَكُمُ الْفُلْكَ فِي الْبَحْرِ لِتَبْتَغُوا مِنْ ...
İsra suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 53. Ayet Arapça: وَقُلْ لِعِبَاد۪ي يَقُولُوا الَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ الشَّيْطَانَ يَنْ ...
İsra suresinin 44. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 44. Ayet Arapça: تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَالْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهِنَّۜ وَاِنْ ...