# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَمَٓا اَنْتُمْ بِمُعْجِز۪ينَ فِي الْاَرْضِۚ وَمَا لَكُمْ مِنْ دُونِ اللّٰهِ مِنْ وَلِيٍّ وَلَا نَص۪يرٍ | |
Türkçe Okunuşu * | Vemâ entum bimu’cizîne fî-l-ard(i)(s) vemâ lekum min dûni(A)llâhi min veliyyin velâ nasîr(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Siz yeryüzünde Allah’ın kudret ve tasarrufundan kaçıp kurtulamazsınız. Allah’tan başka kendinize ne bir dost bulabilirsiniz, ne de bir yardımcı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Yeryüzünde (O'nu) âciz bırakamazsınız. Allah'tan başka bir dostunuz ve bir yardımcınız da yoktur. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Yeryüzünde O'nu aciz bırakamazsınız. Allah'tan başka bir dostunuz da yardımcınız da yoktur. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yeryüzünde O’nu âciz bırakamazsınız. Sizin için Allah’tan başka hiçbir dost ve yardımcı yoktur. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Siz yeryüzünde (O'nu) aciz bırakamazsınız. Sizin Allah'tan başka bir dostunuz ve yardımcınız da yoktur. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hem siz Arzda âciz bırakacak değilsiniz ve size Allahdan başka kurtaracak ne bir bâmî ne de bir yardımcı yoktur |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Siz yer (yüzün) de (Allahı) aaciz bırakabilecekler değilsiniz Sizin Allahdan başka ne bir haamîniz, ne bir yardımcınız yokdur. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve siz yeryüzünde (Allah'ı) âciz bırakacak kimseler değilsiniz! Sizin için Allah'dan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Siz, yeryüzünde (Allah'ın azabından) yakanızı kurtarabilecek değilsiniz; ve sizin için Allah'dan başka (azabı kaldıracak) bir dost, bir yardımcı yoktur. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve siz yeryüzünde âciz bırakıcılar değilsiniz ve sizin için Allah'tan başka bir hâmi ve bir yardımcı da yoktur. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Siz dünyada Allah'ın elinden kurtulamazsınız. Allah'tan başka da sizin ne bir dostunuz vardır, ne bir yardımcınız. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Nor can ye frustrate (aught), (fleeing) through the earth; nor have ye, besides Allah, any one to protect or to help. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şûrâ Sûresi 31. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...