# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَللّٰهُ لَط۪يفٌ بِعِبَادِه۪ يَرْزُقُ مَنْ يَشَٓاءُۚ وَهُوَ الْقَوِيُّ الْعَز۪يزُ۟ | |
Türkçe Okunuşu * | (A)llâhu latîfun bi’ibâdihi yerzuku men yeşâ/(u)(s) ve huve-lkaviyyu-l’azîz(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Allah kullarına karşı çok lutufkârdır. Dilediğini istediği şekilde rızıklandırır. Çünkü O çok kuvvetlidir, kudreti dâimâ üstün gelendir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Allah kullarına lütufkârdır, dilediğini rızıklandırır. O kuvvetlidir, güçlüdür. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Allah, kullarına lütufta bulunandır. Dilediğini rızıklandırır. Kuvvetli olan da güçlü olan da O'dur. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Allah, kullarına çok lütufkârdır, dilediğini rızıklandırır. O, kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah kullarına çok lütufkârdır. Dilediğine rızık verir. O çok kuvvetlidir, çok güçlüdür. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Allah kullarına lûtufkârdır, her dilediğini bir suretle merzuk kılar ve o öyle kaviy öyle azîz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Allah, kullarına çok lûtufkârdır. Kimi dilerse onu rızıklandırır. O (muradına haakim ve) kavidir, yegâne gaalibdir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Allah, kullarına çok lütufkârdır. Dilediğini (dilediği şekilde) rızıklandırır. Çünki O, Kavî (pek kuvvetli)dir, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen)dir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Allah, kullarına çok lütûf ihsan edendir. Her dilediğini bir türlü rızıklandırır. O, çok kuvvetlidir, her şeye gâlibdir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Allah, kullarına çok lütfedicidir, dilediğini merzûk buyurur. Ve O, (her şeye) kâdirdir, galiptir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Allah kullarına karşı lütuf sahibidir; O dilediğini rızıklandırır. O karşı konulmaz kuvvet sahibidir; O herşeyin mutlak galibidir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Gracious is Allah to His servants: He gives Sustenance to whom He pleases: and He has power and can carry out His Will. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şûrâ Sûresi 19. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Zilzâl sûresi Medine’de nâzil olmuştur. Ancak üslûp bakımından Mekkî sûrelere benzer. Zira bu sûrede de, diğer Mekkî sûreler gibi, kıyâmet günü meydan ...
Beyyine sûresi, Medine döneminde inmiştir. Sûre, 8 âyettir. Beyyine, apaçık delil demektir. BEYYİNE SURESİ ARAPÇA Beyyine Suresi Arapça Yazılışı ...
Da‘vet kelimesi Arapça’da masdar olup sözlükte “çağırmak, seslenmek, adlandırmak, dua veya beddua etmek, ziyafete çağırmak, propaganda yapmak” gibi an ...
Bakara suresinin 98. ayetinde buyrulur: مَنْ كَانَ عَدُوًّا لِلّٰهِ وَمَلٰٓئِكَتِه۪ وَرُسُلِه۪ وَجِبْر۪يلَ وَم۪يكَالَ فَاِنَّ اللّٰهَ عَدُوٌّ لِلْكَ ...
Beyyine sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 8 âyettir. İsmini, birinci âyetinde geçen ve “açık delil, kesin belge” mânasına gelen اَلْبَيِّنَةُ (beyyine) ...
Alak sûresi, Mekke döneminde inmiştir. Sûre, 19 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “alak” kelimesinden almıştır. ALAK SURESİ ARAPÇA Alak Sur ...