# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | رَبُّ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ فَاتَّخِذْهُ وَك۪يلًا | |
Türkçe Okunuşu * | Rabbu-lmeşriki velmaġribi lâ ilâhe illâ huve fetteḣiżhu vekîlâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O, doğunun da batının da Rabbidir. O’ndan başka ilâh yoktur. O halde bütün işlerinde yalnız O’nu vekîl tut! O’na güven ve sığın! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O, doğunun da batının da Rabbidir. O'ndan başka ilâh yoktur. Öyleyse yalnız O'nun himayesine sığın. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | O, doğunun ve batının Rabbidir; O'ndan başka tanrı yoktur. Öyleyse O'nu vekil tut. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | O, doğunun da batının da Rabbidir. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Öyle ise O’nu vekil edin. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O, doğunun ve batının Rabbidir. Ondan başka tanrı yoktur. O halde yalnız O'nu vekil tut. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O meşrik u mağribin rabbı, başka tanrı yok ancak o, o halde yalnız onu tut vekîl |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (O), doğunun da, batının da Rabbidir. Ondan başka hiçbir Tanrı yok. O halde (umuurunda) güvenek ve dayanak olarak onu tut. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (O,) doğunun da batının da Rabbidir; O'ndan başka ilâh yoktur; o hâlde (kendine, yalnız) O'nu vekil edin! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O, doğunun da, batının da Rabbidir; O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O halde yalnız O'nu kendine vekîl edin; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | (O) Maşrikin de, mağribin de Rabbidir, O'ndan başka ilâh yoktur. O halde O'nu vekil ittihaz et. |
11. | Ümit Şimşek Meali | O doğunun ve batının Rabbidir. Ondan başka tanrı yoktur. Sen de kendine Onu vekil edin. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (He is) Lord of the East and the West: there is no god but He: take Him therefore for (thy) Disposer of Affairs. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Müzzemmil Sûresi 9. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...