# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَلسَّمَٓاءُ مُنْفَطِرٌ بِه۪ۜ كَانَ وَعْدُهُ مَفْعُولًا | |
Türkçe Okunuşu * | Essemâu munfatirun bih(i)(c) kâne va’duhu mef’ûlâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O günün dehşetiyle gök çatlayıp yarılacak ve Allah’ın sözü mutlaka gerçekleşecektir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Gökyüzü bile onunla (o günün dehşetiyle) yarılacaktır. Allah'ın vâdi mutlaka yerine gelir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | O günün şiddetiyle gök bile parçalanır. O'nun sözü yerine gelir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | O günle gök (bile) yarılır, Allah’ın va’di gerçekleşir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O günün dehşetinden gök yarılır. Allah'ın sözü kesinlikle gerçekleşmiştir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sema onunla çatlamıştır ve onun va'di fi'le çıkarılmıştır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Gök bile o sebeble (o günün şiddetinden) yarılmış, Onun va'di? fiile çıkarılmış (yerine getirilmiş olacak) dır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Gök (bile) onunla (o günün şiddetiyle) yarılmış olur! O'nun (Allah'ın) va'di yerine getirilmiş (olacak)tır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O günün şiddetinden gök yarılmış ve Allah'ın vaadi tahakkuk etmiştir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Gök bile onunla çatlamıştır. Allah'ın vaadi, fiile çıkarılmıştır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Öyle bir gün ki, dehşetiyle gök yarılır. Allah'ın vaadi gerçekleşmiş demektir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Whereon the sky will be cleft asunder? His Promise needs must be accomplished. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Müzzemmil Sûresi 18. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...