# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاصْبِرْ عَلٰى مَا يَقُولُونَ وَاهْجُرْهُمْ هَجْرًا جَم۪يلًا | |
Türkçe Okunuşu * | Vasbir ‘alâ mâ yekûlûne vehcurhum hecran cemîlâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Müşriklerin ileri geri konuşmalarına sabret ve bir mü’mine yakışan onurlu bir tavırla onlardan güzellikle uzaklaş. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onların (müşriklerin) söylediklerine katlan ve onlardan güzellikle ayrıl. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onların söylediklerine sabret, yanlarından güzellikle ayrıl. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onların söylediklerine sabret ve onlardan güzellikle ayrıl. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Başkalarının diyeceklerine sabret, güzellikle onlardan ayrıl. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve ağyarın diyeceklerine sabret ve onları bir hecri cemîl ile terket ayrıl |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onlar ne derlerse katlan. Onlardan sızıltısızca ayrıl. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hem (o müşriklerin) söylediklerine sabret ve onları güzel bir ayrılışla terket! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ve inkârcıların diyeceklerine, (sana iftira ve yalanlarına) sabırlı ol ve onları güzel bir şekilde terk edip ayrıl. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve diyecekleri şey üzerine sabret ve onları güzelce bir ayrılışla terkeyle. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onların söylediklerine sabret ve güzellikle onlardan uzaklaş. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And have patience with what they say, and leave them with noble (dignity). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Müzzemmil Sûresi 10. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 34. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 34. Ayet Arapça: وَمَا جَعَلْنَا لِبَشَرٍ مِنْ قَبْلِكَ الْخُلْدَۜ اَفَا۬ئِنْ مِتَّ فَه ...
"Gerçekten biz Âdemoğullarını şerefli kıldık, onlara karada ve denizde kendilerini taşıyacak vasıtalar lutfettik, onları temiz ve hoş nimetlerle rız ...
Enbiya suresinin 22. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 22. Ayet Arapça: لَوْ كَانَ ف۪يهِمَٓا اٰلِهَةٌ اِلَّا اللّٰهُ لَفَسَدَتَاۚ فَسُبْحَانَ ...
Enbiya suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 7. Ayet Arapça: وَمَٓا اَرْسَلْنَا قَبْلَكَ اِلَّا رِجَالًا نُوح۪ٓي اِلَيْهِمْ فَسْـَٔلُ ...
Taha suresinin 132. ayetinde şöyle buyrulur: Taha Suresi 132. Ayet Arapça: وَأْمُرْ اَهْلَكَ بِالصَّلٰوةِ وَاصْطَبِرْ عَلَيْهَاۜ لَا نَسْـَٔلُكَ رِ ...
"Kad efleha-l muminûn. (Mü’minler, gerçekten kurtuluşa ermişlerdir.)" - Mü'minûn Sûresi 1. Ayet "Onlar namazlarında tam bir tevazu, teslimiyet ve ...