# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّٓا اَرْسَلْنَٓا اِلَيْكُمْ رَسُولًا شَاهِدًا عَلَيْكُمْ كَمَٓا اَرْسَلْنَٓا اِلٰى فِرْعَوْنَ رَسُولًاۜ | |
Türkçe Okunuşu * | İnnâ erselnâ ileykum rasûlen şâhiden ‘aleykum kemâ erselnâ ilâ fir’avne rasûlâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ey insanlar! Vaktiyle Firavun’a bir Peygamber gönderdiğimiz gibi, size de hakkınızda şâhitlik edecek bir Peygamber olarak Hz. Muhammed’i gönderdik. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Nasıl Firavun'a bir elçi göndermiş idiysek doğrusu size de, hakkınızda şahitlik edecek bir peygamber gönderdik. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Firavun'a bir peygamber gönderdiğimiz gibi, size de, hakkınızda şahidlik edecek bir peygamber gönderdik. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | (Ey Mekkeliler!) Şüphesiz biz size üzerinize şahitlik edecek bir peygamber gönderdik. Nitekim, Firavun’a da bir peygamber göndermiştik. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Doğrusu biz size tanıklık edecek bir elçi gönderdik. Nitekim Firavun'a da bir elçi göndermiştik. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Haberiniz olsun biz size bir Resul gönderdik, üzerinizde şâhid, netekim gönderdiğimiz gibi Fir'avne bir Resul |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Hakıykat, bir Fir'avne bir' peygamber yolladığımız gibi size de (kıyamet günü) üzerinize şâhid olarak bir peygamber gönderdik. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Muhakkak ki biz, Fir'avun'a bir peygamber gönderdiğimiz gibi, size de (kıyâmet günü) üzerinize şâhid olmak üzere bir peygamber gönderdik. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Gerçekten biz, (Ey Mekke halkı) Firavun'a bir peygamber gönderdiğimiz gibi, size de (kıyamet günü) şahidlik edecek bir peygamber gönderdik; (iman edib etmediğinizi ifade edecektir). |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki Biz size aleyhinize şahit olarak bir peygamber gönderdik. Nasıl ki Fir'avun'a da bir resûl göndermiştik. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Tıpkı Firavun'a peygamber gönderdiğimiz gibi, size de, hakkınızda şahitlik edecek bir peygamber gönderdik. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | We have sent to you, (O men!) a messenger, to be a witness concerning you, even as We sent a messenger to Pharaoh. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Müzzemmil Sûresi 15. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İbrahim suresinin 3. ayetinde şöyle buyrulur: “Onlar, dünya hayatını sevip âhiret hayatına tercih ederler. İnsanları Allah yolundan uzaklaştırmaya ve ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا لَنَٓا اَلَّا نَتَوَكَّلَ عَلَى اللّٰهِ وَقَدْ هَدٰينَا سُبُلَنَاۜ وَلَنَصْبِرَنَّ عَلٰى مَٓا اٰذَيْتُمُونَاۜ وَعَلَ ...
Âhiret kazancının dünya kazancına göre ölçüye sığmaz kıymette ve ebedî olduğunu bilen ashâb-ı kirâm, ebedî saâdet sermâyesi kazanmanın lezzet ve halâv ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِذْ تَاَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَاَز۪يدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ اِنَّ عَذَاب۪ي لَشَد۪يدٌ Eğer şükreder ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَلَّذ۪ينَ يَسْتَحِبُّونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَا عَلَى الْاٰخِرَةِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِ وَيَبْغُونَهَا عِوَجًا ...
“Sen elbette büyük ahlâk sahibisin.” (Kalem sûresi (68), 4) Allah Teâlâ en güzel şekilde yaratıp kendisine en güzel ahlâkı öğrettiği sevgili p ...