# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّا سَنُلْق۪ي عَلَيْكَ قَوْلًا ثَق۪يلًاۜ | |
Türkçe Okunuşu * | İnnâ senulkî ‘aleyke kavlen śekîlâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Doğrusu biz sana sorumluluğu ağır bir söz vahyediyoruz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Doğrusu biz sana (taşıması) ağır bir söz vahyedeceğiz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Doğrusu Biz, sana, taşıması ağır bir söz vahyedeceğiz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şüphesiz biz sana (sorumluluğu) ağır bir söz vahyedeceğiz. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Doğrusu biz, senin üzerine ağır bir söz bırakacağız (Kur'an vahyedeceğiz). |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Çünkü biz senin üzerine ağır bir söz ilka edeceğiz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Hakıykat biz sana ağır bir söz vahyediyoruz. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Çünki biz, senin üzerine (kıymeti pek) ağır bir söz (Kur'ân) bırakacağız(vahyedeceğiz)! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Çünkü biz, sana, (sorumluluğu) ağır bir söz (Kur'an) vahy edeceğiz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki Biz sana ağır bir kelâm vahyedeceğiz. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz sana sorumluluğu ağır bir söz vahyedeceğiz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Soon shall We send down to thee a weighty Message. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Müzzemmil Sûresi 5. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...