# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَوْ زِدْ عَلَيْهِ وَرَتِّلِ الْقُرْاٰنَ تَرْت۪يلًاۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Ev zid ‘aleyhi ve rattili-lkur-âne tertîlâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yahut yarısına biraz daha ilavede bulun. Kur’an’ı, harflerin ve kelimelerin tam hakkını vererek, mânasını düşünerek tane tane oku! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 2, 3, 4. Birazı hariç, geceleri kalk namaz kıl. (Gecenin) yarısını (kıl). Yahut bunu biraz azalt, ya da çoğalt ve Kur'an'ı tane tane oku. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 1,2,3,4. Ey örtünüp bürünen! Gecenin yarısında, istersen biraz sonra, istersen biraz önce bir müddet için kalk ve ağır ağır Kuran oku. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yahut buna biraz ekle. Kur’an’ı ağır ağır, tane tane oku. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Veya bunu artır ve ağır ağır Kur'ân oku. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Yâhud artır ve Kur'an oku, tertil ile yavaş yavaş güzel güzel |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Yahud (o yarının) üzerine (ilâve edib) artır. Kur'ânı da açık açık, tane tane oku. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 3,4. (Gecenin) yarısı kadar (namaz kıl) veya bundan (yarısından) biraz eksilt yâhut onu artır (serbestsin), Kur'ân'ı da tâne tâne oku! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Yahut o yarının üzerine ilâve et. Kur'an'ı da yavaş ve açık olarak güzelce oku. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Veya onun üzerine artır ve Kur'an'ı güzelce tertip ile açıkça oku. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yahut biraz daha arttır. Ve Kur'ân'ı tane tane oku. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Or a little more; and recite the Qur´an in slow, measured rhythmic tones. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Müzzemmil Sûresi 4. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...
Nûr sûresinin 23. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 23. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُ ...