# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يَوْمَ تَرْجُفُ الْاَرْضُ وَالْجِبَالُ وَكَانَتِ الْجِبَالُ كَث۪يبًا مَه۪يلًا | |
Türkçe Okunuşu * | Yevme tercufu-l-ardu velcibâlu ve kâneti-lcibâlu keśîben mehîlâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Kıyâmet günü yer ve dağlar şiddetle sarsılır; koca dağlar kum yığınına döner. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O gün (kıyamet günü) yeryüzü ve dağlar sarsılır; dağlar çöküntü ile akıp giden kum yığınına döner. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Kıyametin koptuğu gün, yeryüzü ve dağlar sarsılır; dağlar, yumuşak kum yığını haline gelir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yerin ve dağların sarsılacağı ve dağların akıp giden kum yığını olacağı günü (kıyameti) hatırla. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O gün yer ve dağlar sarsılacak, dağlar erimiş bir kum yığınına dönecek. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O gün ki yer ve dağlar sarsılacak, dağlar erimiş bir kum yığınına dönecektir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | o günde ki yer (ler), dağlar (zelzeleyle) sarsılır. Dağlar akıb dağılan bir kum yığınına döner. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O gün (o kıyâmet günü) yer ve dağlar sarsılır ve dağlar akıp giden bir kum yığını hâline gelir! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O gün arz ve dağlar sarsılacak, bütün dağlar erimiş bir kum yığını olacaktır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O günde ki, yer ve dağlar sarsılır ve dağlar bir dağılmış kum yığını olmuş olur. |
11. | Ümit Şimşek Meali | O gün yer ve dağlar sarsılır; koca dağlar kum yığınına döner. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | One Day the earth and the mountains will be in violent commotion. And the mountains will be as a heap of sand poured out and flowing down. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Müzzemmil Sûresi 14. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...
Müminûn suresinin 21. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 21. Ayet Arapça: ِ وَاِنَّ لَكُمْ فِي الْاَنْعَامِ لَعِبْرَةًۜ نُسْق۪يكُمْ مِمَّا ف۪ي ...