Müzzemmil Sûresi 15. Ayet Tefsiri


15 / 20


Müzzemmil Sûresi Hakkında

Müzzemmil sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 20 âyettir. İsmini birinci âyette geçen ve “örtünüp bürünen” mânasına gelen اَلْمُزَّمِّلُ (müzzemmil) kelimesinden alır. Mushaf tertîbine göre 73, iniş sırasına göre ise 3. sûredir.

Müzzemmil Sûresi Konusu

Resûlullah (s.a.s.)’in şahsında tüm müslümanlara geceleyin kalkıp ibâdet etmek, Kur’ân-ı Kerîm okumak, Allah’ı zikretmek, din düşmanlarının sözlerine karşı sabırlı olmak ve onları Allah’a havale etmek emredilir. Çünkü kısa bir müddet sonra dünya hayatı sona erecek, Peygamber’e düşmanlık yapanlar acı bir azaba maruz kalacaklardır. Bu vesileyle kıyâmet ve âhiretin dehşetli manzaraları hatırlatılarak, insanlar ondan korkmaya ve Allah’a varacak bir yol tutmaya yönlendirilir. Gece ibâdetine tekrar yer verilen son âyette, sûrenin başında bu ibâdetle alakalı gelen hükümlerin tahfif edildiği görülür.

Müzzemmil Sûresi Nuzül Sebebi

         Mushaftaki sıralamada yetmiş üçüncü, iniş sırasına göre üçüncü sûredir. Kalem sûresinden sonra, Müddessir sûresinden önce Mekke’de inmiştir; 20. âyetinin Medine’de indiğine dair bir rivayet de vardır (Kurtubî, XIX, 30). Müddessir sûresinden sonra indiği, dolayısıyla dördüncü sırada yer aldığı görüşünde olanlar da vardır (bk. İbn Âşûr, XXIX, 254; Esed, III, 1199).

اِنَّٓا اَرْسَلْنَٓا اِلَيْكُمْ رَسُولًا شَاهِدًا عَلَيْكُمْ كَمَٓا اَرْسَلْنَٓا اِلٰى فِرْعَوْنَ رَسُولًاۜ ﴿١٥﴾
Karşılaştır 15: Ey insanlar! Vaktiyle Firavun’a bir Peygamber gönderdiğimiz gibi, size de hakkınızda şâhitlik edecek bir Peygamber olarak Hz. Muhammed’i gönderdik.

TEFSİR:

Burada Hz. Mûsâ ve Firavun’un söz konusu edilmesinin sebebi, Mekkelilerin, Peygamberimiz (s.a.s.)’i aralarında doğup büyüdüğü için küçümsemeleri ve hafife almaları idi. Nitekim Firavun da, kendi sarayında büyümüş olması sebebiyle Hz. Mûsâ ile alay etmiş, kendini hakka davet için geldiğinde: “Biz seni henüz yeni doğmuş bebekken bağrımıza basıp yanımızda büyütmedik mi?” demiştir. (bk. Şuarâ 26/18) Ancak burada üzerinde durulan esas uyarı şudur: Firavun, Allah’ın gönderdiği Peygamber’e karşı çıkınca nasıl şiddetli bir şekilde cezalandırılmış ise, Resûlullah (s.a.s.)’e karşı çıkan insanlar da bir gün cezalandırılacaklardır. Bu cezanın dünyevî bir yönünün olma ihtimali devamlı mevcuttur. Dünyada bunun olmayacağı farzedilse bile şurası bir gerçektir ki, âhirette Allah’ın azabından kurtulmaları mümkün değildir:

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/12/hicr-suresinin-9-ayeti-ne-anlatiyor-197610-m.jpg
Hicr Suresinin 9. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/12/insanliga-son-cagri-197603-m.jpg
İnsanlığa Son Çağrı

Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/12/ibrahim-suresinin-44-ayeti-ne-anlatiyor-197579-m.jpg
İbrahim Suresinin 44. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/12/allahin-ismini-zikrettigi-sahabi-197577-m.jpg
Allah’ın İsmini Zikrettiği Sahabi

Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/12/ibrahim-suresinin-41-ayeti-ne-anlatiyor-197566-m.jpg
İbrahim Suresinin 41. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/12/kuran-i-kerimi-anlamak-neden-onemlidir-197561-m.jpg
Kur’an-ı Kerim’i Anlamak Neden Önemlidir?

Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...