# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يَوْمَ يَقُومُ النَّاسُ لِرَبِّ الْعَالَم۪ينَۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Yevme yekûmu-nnâsu lirabbi-l’âlemîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Öyle bir günde ki, bütün insanlar kabirlerinden kalkıp, hesap ve ceza için Âlemlerin Rabbinin huzurunda divan dururlar! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 4, 5, 6. Onlar düşünmezler mi ki, büyük bir günde (hesap vermek için) diriltilecekler! Öyle bir gün ki, insanlar o günde âlemlerin Rabbinin huzurunda divan duracaklardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | O gün insanlar Alemlerin Rabbinin huzurunda dururlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 4,5,6. Onlar, büyük bir gün; insanların, âlemlerin Rabbinin huzurunda duracakları gün için diriltileceklerini sanmıyorlar mı? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Öyle bir gün ki, insanlar o gün Rabblerinin huzurunda divan duracaklar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O günki nâs rabbül'âlemîn için kıyam edecekler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Aalemlerin Rabbi (olan Allahın hükmü) için insanların (kabirlerinden) kalkacağı günde? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O gün insanlar, âlemlerin Rabbi(ne hesab vermek) için (kabirlerinden) kalkacaktır! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O gün insanlar, âlemlerin Rabbi için (O'na hesab vermek için, kabirlerinden) kalkacaklar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Âlemlerin Rabbi için nâsın kıyam edeceği günde. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Öyle bir günde ki, insanlar Âlemlerin Rabbinin huzuruna çıkar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | A Day when (all) mankind will stand before the Lord of the Worlds? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mutaffifin Sûresi 6. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...
İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...