# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | عَلَى الْاَرَٓائِكِ يَنْظُرُونَۜ | |
Türkçe Okunuşu * | ‘Alâ-l-erâ-iki yenzurûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Koltuklar üzerine oturmuş, onların cehennemdeki hallerini seyrederken! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Koltuklar üzerinde etrafa bakarlar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 35,36. Tahtlar üzerinde, inkarcıların yaptıkları şeylerin karşılığının nasıl verildiğini seyrederler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Koltuklar üzerinde (etrafı) seyrederler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Koltuklar üzerinde etrafa bakacaklar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Erîkler üzerinde nazar edecekler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (süslü) tahtlar üzerinde (onlara) bakarak. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Tahtlar üzerinde seyredecekler! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Koltuklar üzerinde bakarlarken... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Tâhtlar üzerinde seyredeceklerdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Hem de koltuklara kurulmuş, onları seyrederken! |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | On Thrones (of Dignity) they will command (a sight) (of all things). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mutaffifin Sûresi 35. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَمْ يَقُولُونَ افْتَرٰيهُۜ قُلْ اِنِ افْتَرَيْتُهُ فَعَلَيَّ اِجْرَام۪ي وَاَنَا۬ بَر۪ٓيءٌ مِمَّا تُجْرِمُونَ۟ Yoksa “Bu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَاَخْبَتُٓوا اِلٰى رَبِّهِمْۙ اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ الْجَنَّةِۚ هُمْ ف۪ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَمْ يَقُولُونَ افْتَرٰيهُۜ قُلْ فَأْتُوا بِعَشْرِ سُوَرٍ مِثْلِه۪ مُفْتَرَيَاتٍ وَادْعُوا مَنِ اسْتَطَعْتُمْ مِنْ دُونِ ا ...
Zebâniler, insanları cehenneme sevkeden ve cehennemi yöneten meleklerdir. Kur’an-ı Kerim’de zebânilerden bahseden ayetler şunlardır: ZEBANİLER İLE İL ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا مِنْ دَٓابَّةٍ فِي الْاَرْضِ اِلَّا عَلَى اللّٰهِ رِزْقُهَا وَيَعْلَمُ مُسْتَقَرَّهَا وَمُسْتَوْدَعَهَاۜ كُلٌّ ف۪ي ك ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاِنْ يَمْسَسْكَ اللّٰهُ بِضُرٍّ فَلَا كَاشِفَ لَهُٓ اِلَّا هُوَۚ وَاِنْ يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلَا رَٓادَّ لِفَضْلِه۪ۜ يُص۪ ...