# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاِذَا انْقَلَبُٓوا اِلٰٓى اَهْلِهِمُ انْقَلَبُوا فَكِه۪ينَۘ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve-iżâ-nkalebû ilâ ehlihimu-nkalebû fekihîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Dostlarının yanına dönerken, yaptıkları bu densizliğe sevinip övünerek dönüyorlardı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ailelerine döndüklerinde, (alaylarından dolayı) keyiflenerek dönerlerdi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Taraftarlarına vardıklarında bununla eğlenirlerdi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Ailelerine dönerken zevk ve neşe içinde gülüşe gülüşe dönüyorlardı. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Evlerine döndükleri zaman zevklenerek dönüyorlardı. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve evlerine döndükleri zaman zevklanarak dönüyorlardı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Aailelerine döndükleri vakit (bu maskaralıklarından) zevk duyarak dönerlerdi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Âilelerine döndükleri zaman da (onlarla alay etmekten) zevk duyan kimseler olarak dönerlerdi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Evlerine (ailelerine) döndükleri zaman, zevk duyarak dönüyorlardı. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve kendi tâifeleri yanlarına döndükleri zaman pürzevk bir halde dönerlerdi. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ahbaplarının yanına dönerken de eğlenerek dönerlerdi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And when they returned to their own people, they would return jesting; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mutaffifin Sûresi 31. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَمْ يَقُولُونَ افْتَرٰيهُۜ قُلْ اِنِ افْتَرَيْتُهُ فَعَلَيَّ اِجْرَام۪ي وَاَنَا۬ بَر۪ٓيءٌ مِمَّا تُجْرِمُونَ۟ Yoksa “Bu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَاَخْبَتُٓوا اِلٰى رَبِّهِمْۙ اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ الْجَنَّةِۚ هُمْ ف۪ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَمْ يَقُولُونَ افْتَرٰيهُۜ قُلْ فَأْتُوا بِعَشْرِ سُوَرٍ مِثْلِه۪ مُفْتَرَيَاتٍ وَادْعُوا مَنِ اسْتَطَعْتُمْ مِنْ دُونِ ا ...
Zebâniler, insanları cehenneme sevkeden ve cehennemi yöneten meleklerdir. Kur’an-ı Kerim’de zebânilerden bahseden ayetler şunlardır: ZEBANİLER İLE İL ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا مِنْ دَٓابَّةٍ فِي الْاَرْضِ اِلَّا عَلَى اللّٰهِ رِزْقُهَا وَيَعْلَمُ مُسْتَقَرَّهَا وَمُسْتَوْدَعَهَاۜ كُلٌّ ف۪ي ك ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاِنْ يَمْسَسْكَ اللّٰهُ بِضُرٍّ فَلَا كَاشِفَ لَهُٓ اِلَّا هُوَۚ وَاِنْ يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلَا رَٓادَّ لِفَضْلِه۪ۜ يُص۪ ...