# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | كَلَّٓا اِذَا دُكَّتِ الْاَرْضُ دَكًّا دَكًّاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Kellâ iżâ dukketi-l-ardu dekken dekkâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Hayır! Böyle yapmayın! Yeryüzü birbiri ardınca şiddetle sarsılıp toz-toprak, dümdüz olduğu, |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 21, 22. Ama yeryüzü parça parça döküldüğü, Rabbin(in emri) geldiği ve melekler saf saf dizildiği zaman (her şey ortaya çıkacaktır). |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Ama yer, çarpılıp paralandığı zaman; |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Hayır, yeryüzü (kıyamet sarsıntısıyla) parça parça olup dağıldığı zaman, |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hayır hayır, yer birbiri ardınca sarsılıp dümdüz olduğu zaman, |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hayır hayır, Arz «dekken dekkâ» düzlendiği |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Hakkaa ki yer (zelzeleyle) parça parça dağıtıldığı zaman, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hayır! Yer (çarpıla çarpıla) un ufak olarak dümdüz edildiği zaman! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Hayır, (bunların hiç biri uygun değildir). Ne zaman ki arz, çarpıla çarpıla toz duman edilir, |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Hayır hayır. Yer dağılıp parça parça parçalanınca. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Heyhat! Yeryüzü paramparça olduğunda, |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Nay! When the earth is pounded to powder, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Fecr Sûresi 21. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: يَوْمَ يَجْمَعُ اللّٰهُ الرُّسُلَ فَيَقُولُ مَاذَٓا اُجِبْتُمْۜ قَالُوا لَا عِلْمَ لَنَاۜ اِنَّكَ اَنْتَ عَلَّامُ الْغُيُو ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا عَلَيْكُمْ اَنْفُسَكُمْۚ لَا يَضُرُّكُمْ مَنْ ضَلَّ اِذَا اهْتَدَيْتُمْۜ اِلَى اللّٰهِ مَ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: قُلْ لَا يَسْتَوِي الْخَب۪يثُ وَالطَّيِّبُ وَلَوْ اَعْجَبَكَ كَثْرَةُ الْخَب۪يثِۚ فَاتَّقُوا اللّٰهَ يَٓا اُو۬لِي الْاَلْب ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالْاَنْصَابُ وَالْاَزْلَامُ رِجْسٌ مِنْ عَمَلِ الشَّيْ ...
Nisâ sûresi Medine’de nâzil olmuştur, 176 âyettir. İsmini, birinci âyette geçen ve “kadınlar” mânasına gelen اَلنِّسَاءُ (Nisâ) kelimesinden alır. A ...
Hucurât sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 4. âyette geçen ve “odalar” mânasına gelen اَلْحُجُرَاتُ (hucurât) kelimesinden alır. Bu ...