# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يَقُولُ يَا لَيْتَن۪ي قَدَّمْتُ لِحَيَات۪يۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Yekûlu yâ leytenî kaddemtu lihayâtî | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ölümcül bir pişmanlık içinde: “Keşke sağlığımda şu ebedî hayatım için bir hazırlık yapmış olsaydım” der. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (İşte o zaman insan:) «Keşke bu hayatım için bir şeyler yapıp gönderseydim!» der. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaymışım" der. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaydım” der. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Keşke hayatım için bir şeyler yapıp gönderseydim." der. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ah der; nolurdu ben önce hayatım için (sağlığımda hayırlar) takdim etmiş olsa idim |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Ah, diyecek, keski hayâtım için önden (saalih ameller) yapsaydım». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (O zaman insan:) “Keşke ben, (bu ebedî) hayâtım için önceden (dünyada iken iyi ameller) yapsaydım!” der. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (O, şöyle) der: “- Ah, ne olurdu! Keşke ben (ebedî olan ahiret) hayatım için, önceden (fani dünyada) salih ameller yapmış olsaydım.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Der ki, «Keşke hayatım için (güzel ameller) takdim etmiş olsa idim.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Eyvah,” der. “Keşke bu hayat için bir hazırlık yapsaydım!” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | He will say: "Ah! Would that I had sent forth (good deeds) for (this) my (Future) Life!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Fecr Sûresi 24. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...