# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاَمَّٓا اِذَا مَا ابْتَلٰيهُ فَقَدَرَ عَلَيْهِ رِزْقَهُ فَيَقُولُ رَبّ۪ٓي اَهَانَنِۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve emmâ iżâ mâ-btelâhu fekadera ‘aleyhi rizkahu feyekûlu rabbî ehânen(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Buna karşılık onu darlıkla sınayıp da rızkını kısıverince: “Rabbim beni rezil, perişan etti” der. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onu imtihan edip rızkını daralttığında ise «Rabbim beni önemsemedi» der. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Ama onu sınamak için rızkını daraltıp bir ölçüye göre verdiği zaman: "Rabbim bana hor baktı" der. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Ama onu deneyip rızkını daraltınca da, “Rabbim beni aşağıladı” der. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ama her ne zaman da sınayıp rızkını daraltırsa, o vakit de, "Rabbim beni zillete düşürdü." der. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Amma her nezaman da imtihan edip rızkını daraltırsa o vakıt da rabbım bana ihanet etti der. |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Fakat ne vakit da onu deneyerek üzerine rızkını daraltırsa şimdi de« Rabbim bana ihanet etdi» der! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hâlbuki onu (bu sefer yoklukla) imtihân edip de rızkını kendisine daralttığı zaman: “Rabbim bana ihânet etti!” der. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Amma her ne zaman, onu imtihan edib de rızkını kendisine daraltırsa; o vakit de: “- Rabbim bana ihanet etti.” der. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Amma onu imtihan edip de rızkını darlaştırdığı vakit de der ki: «Rabbim bana ihanet etti.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Fakat ne zaman rızkını kısarak onu sınayacak olsa, bu defa da “Rabbim beni ihmal etti” der. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But when He trieth him, restricting his subsistence for him, then saith he (in despair), "My Lord hath humiliated me!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Fecr Sûresi 16. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...