# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَيَوْمَئِذٍ لَا يُعَذِّبُ عَذَابَهُٓ اَحَدٌۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Feyevme-iżin lâ yu’ażżibu ‘ażâbehu ehad(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O gün Allah’ın vereceği azabı hiç kimse veremez. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Artık o gün, Allah'ın edeceği azabı kimse edemez. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | O gün, hiç kimse, Allah'ın azabettiği gibi azabedemez. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Artık o gün, Allah’ın edeceği azabı kimse edemez. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Artık o gün Allah'ın edeceği azabı kimse edemez. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | artık o gün onun ettiği azâbı kimse edemez |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Artık o gün (Allahın) azâbı gibi hiçbir kimse azâb yapamaz, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Artık o gün, O'nun (Allah'ın) azâbı gibi, hiçkimse azâb edemez! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Artık o gün, Allah'ın ettiği azabı kimse edemez; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık o gün O'nun yapacağı azabı bir kimse yapamaz. |
11. | Ümit Şimşek Meali | O gün Onun vereceği azabı hiç kimse veremez. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | For, that Day, His Chastisement will be such as none (else) can inflict, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin anlaşılması mümkün değildir. Mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Fecr Sûresi 25. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Bedevi sözlükte “çölde konup göçerek yaşayan kimse, Arap göçebesi” demektir. İlk defa Kur’ân-ı Kerîm’de, yerleşik hayat yaşayan Araplar’la bedevî Ara ...
Kur'an'da şöyle buyrulur: "Âyetlerimiz hakkında ileri geri konuşmaya dalanları gördüğünde, onlar başka bir söze geçinceye kadar onlardan uzak dur. Eğ ...
Meryem sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 98 âyettir. İsmini, 16-29. âyetlerde kıssası anlatılan Hz. Meryem Aleyhisselam’dan alır. Mushaf tertibi itibarı ...
Kur'an'da insan uzuvlarının sorumluluğu şöyle bildiriliyor: "Kulak, göz ve gönül, bunların hepsi sorumludur." (İsrâ sûresi, 36) TEFSİR: Bu âyet-i k ...
Günümüzde İslâm düşmanları tarafından Kur’ân-ı Kerîm’in yakılması hâdiseleri, onların içinde bulundukları acziyet ve zavallılığın apaçık bir tezâhür ...
Basiret kelimesi sözlükte, “kalp gözüyle görme, kalp gözüyle görerek bir şeyin gerçeğini kavrama, anlama, idrak etme” demektir. Basîret, ilâhî sıfatl ...