# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَتُحِبُّونَ الْمَالَ حُبًّا جَمًّاۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve tuhibbûne-lmâle hubben cemmâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Malı mülkü de sınırsız bir sevgiyle seviyorsunuz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 17, 18, 19, 20. Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz, yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz. Haram helâl demeden mirası yiyorsunuz. Malı aşırı biçimde seviyorsunuz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Malı pek çok seviyorsunuz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Malı da pek çok seviyorsunuz. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Malı öyle bir seviyorsunuz ki, yığmacasına. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | yığmacasına |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Malı pek çok seversiniz. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve malı, aşırı bir sevgi ile seviyorsunuz! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Malı da pek çok seversiniz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve malı pek çokça bir sevgi ile seversiniz. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Malı ise pek çok seviyorsunuz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And ye love wealth with inordinate love! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Fecr Sûresi 20. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: وَهٰذَا كِتَابٌ اَنْزَلْنَاهُ مُبَارَكٌ مُصَدِّقُ الَّذ۪ي بَيْنَ يَدَيْهِ وَلِتُنْذِرَ اُمَّ الْقُرٰى وَمَنْ حَوْلَهَاۜ وَ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...