# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | كَلَّا بَلْ لَا تُكْرِمُونَ الْيَت۪يمَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Kellâ(s) bel lâ tukrimûne-lyetîm(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Hayır! Doğrusu siz, Allah’tan ikram bekliyorsunuz ama kendiniz yetîme değer vermiyor, ona ikram etmiyorsunuz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 17, 18, 19, 20. Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz, yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz. Haram helâl demeden mirası yiyorsunuz. Malı aşırı biçimde seviyorsunuz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Hayır; yetime karşı cömert davranmıyorsunuz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Hayır, hayır! Yetime ikram etmiyorsunuz. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hayır hayır, doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hayır hayır doğrusu siz yetîme ikram etmiyorsunuz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Hayır. Siz bil'akis yetime iyilik etmezsiniz. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hayır! (Siz) doğrusu yetime ikrâm etmiyorsunuz! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Hayır, (iyilik zenginlikle, ihanet fakirlikle değildir. İyilik ve fenalık, itaat ve isyan iledir). Doğrusu siz, yetime ikram etmezsiniz, (miras hakkını vermezsiniz). |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Yok, yok. Belki siz yetime ikram etmezsiniz. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Hayır, siz yetime ikram etmiyorsunuz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Nay, nay! But ye honour not the orphans! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Fecr Sûresi 17. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَاَخْبَتُٓوا اِلٰى رَبِّهِمْۙ اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ الْجَنَّةِۚ هُمْ ف۪ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَمْ يَقُولُونَ افْتَرٰيهُۜ قُلْ فَأْتُوا بِعَشْرِ سُوَرٍ مِثْلِه۪ مُفْتَرَيَاتٍ وَادْعُوا مَنِ اسْتَطَعْتُمْ مِنْ دُونِ ا ...
Zebâniler, insanları cehenneme sevkeden ve cehennemi yöneten meleklerdir. Kur’an-ı Kerim’de zebânilerden bahseden ayetler şunlardır: ZEBANİLER İLE İL ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا مِنْ دَٓابَّةٍ فِي الْاَرْضِ اِلَّا عَلَى اللّٰهِ رِزْقُهَا وَيَعْلَمُ مُسْتَقَرَّهَا وَمُسْتَوْدَعَهَاۜ كُلٌّ ف۪ي ك ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاِنْ يَمْسَسْكَ اللّٰهُ بِضُرٍّ فَلَا كَاشِفَ لَهُٓ اِلَّا هُوَۚ وَاِنْ يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلَا رَٓادَّ لِفَضْلِه۪ۜ يُص۪ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاَنْ اَقِمْ وَجْهَكَ لِلدّ۪ينِ حَن۪يفًاۚ وَلَا تَكُونَنَّ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَ “Ve yüzünü hak dine çevir, sakın müşrikler ...