# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يُرْسِلِ السَّمَٓاءَ عَلَيْكُمْ مِدْرَارًاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Yursili-ssemâe ‘aleykum midrârâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | «Bağışlanma dileyin ki üzerinize bol bol yağmur yağdırsın.» |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Mağfiret dileyin ki,) üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin, |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 10,11. Dedim ki: "Rabbinizden bağışlanma dileyin; doğrusu O, çok bağışlayandır. Size gökten bol bol yağmur indirsin." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | ‘(Bağışlama dileyin ki,) üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin.’ |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Üzerinize gökten bol yağmur yağdırsın." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bol hayır ile üzerinize semayı salsın |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «(O sayede) O, üstünüze bol yağmur salıverir». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “(Hem onlara dedim ki:) '(O'ndan mağfiret dileyin ki) üzerinize semâyı (gökten yağmuru), bol bol göndersin!' ” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Rabbinizin mağfiretini dilediğiniz takdirde, Allah) üzerine bol bol yağmur salıverir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Üzerinize semayı bol yağmurlar ile gönderir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Tâ ki üzerinize bol bol yağmur yağdırsın. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "´He will send rain to you in abundance; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nuh Sûresi 11. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...