# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | كَلَّٓا اِنَّهُمْ عَنْ رَبِّهِمْ يَوْمَئِذٍ لَمَحْجُوبُونَۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Kellâ innehum ‘an rabbihim yevme-iżin lemahcûbûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Heyhât! Gerçek şu ki, o gün onlar Rablerinin yakınlığından, O’nun rahmetinden ve O’nu görmekten mahrum kalacaklardır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Hayır! Onlar şüphesiz o gün Rablerinden (O'nu görmekten) mahrum kalmışlardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Hayır; doğrusu onlar o gün, Rablerinden yoksun kalacaklardır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Hayır, şüphesiz onlar, kıyamet günü Rablerini görmekten mahrum bırakılacaklardır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hayır hayır, doğrusu onlar o gün Rablerini görmekten mahrumdurlar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hayır hayır: muhakkakki onlar o gün rablarından hicabda kalacaklar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Hayır (inanmazlar) Şübhesiz ki onlar o gün Rableri (ni görmek) den kat'iyyen mahrumdurlar. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hayır! Şübhesiz onlar, o gün Rablerinden gerçekten perdelenmiş olan kimselerdir(O'nu göremezler)! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Hayır, (Onlar iman etmezler). Muhakkak ki onlar, o kıyamet günü Rablerinin rahmetinden menedilmişlerdir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Hayır. Şüphe yok ki, onlar, o gün Rabblerinden elbette hicapta kalmış kimselerdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Heyhat! Onlar o gün Rablerini görmekten mahrumdurlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Verily, from (the Light of) their Lord, that Day, will they be veiled. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mutaffifin Sûresi 15. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...