# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاَمَّا مَنْ اَعْطٰى وَاتَّقٰىۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Fe-emmâ men a’tâ vettekâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Kim malını iyilik yollarında harcar ve Allah’a gönülden saygı besleyip günahlardan sakınırsa, |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 5, 6, 7. Artık kim verir ve sakınırsa, en güzeli de tasdik ederse, biz de onu en kolaya hazırlarız (onda başarılı kılarız). |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 5,6,7. Elinde bulunandan verenin, Allah'a karşı gelmekten sakınanın, en güzel söz olan Allah'ın birliğini doğrulayanın işlerini kolaylaştırırız. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 5,6,7. Onun için kim (elinde bulunandan) verir, Allah’a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana kolayca iletiriz. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bundan böyle her kim malını hayır için verir ve korunursa, |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bundan böyle amma her kim vergi verir korunur |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Bundan sonra) kim verir ve sakınırsa, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 5,6,7. Fakat kim (Allah yolunda) verir ve (günahlardan) sakınırsa, ve o en güzel olanı tasdîk ederse, artık (biz) onu, en kolay olana (Cennete) muvaffak kılarız! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Amma kim (Allah yolunda harcar) verir ve Allah'dan korkarsa, |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık kim infak etti ve ittikada bulundu ise. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kim bağışta bulunur ve kötülükten sakınırsa, |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | So he who gives (in charity) and fears ((Allah)), |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Leyl Sûresi 5. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...