# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِلَّا ابْتِغَٓاءَ وَجْهِ رَبِّهِ الْاَعْلٰىۚ | |
Türkçe Okunuşu * | İllâ-btiġâe vechi rabbihi-l-a’lâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bilakis o, en Yüce Rabbinin rızâsını kazanmak için vermektedir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 19, 20, 21. Yüce Rabbinin rızasını istemekten başka onun nezdinde hiçbir kimseye ait şükranla karşılanacak bir nimet yoktur. Ve o (buna kavuşarak) hoşnut olacaktır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 19,20. O yaptığı iyiliği birinden karşılık görmek için değil, ancak yüce Rabbinin hoşnudluğunu (rızasını) gözeterek yapmıştır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 19,20. O, hiç kimseye karşılık bekleyerek iyilik yapmaz. (Yaptığı iyiliği) ancak yüce Rabbinin rızasını istediği için (yapar). |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O ancak yüce Rabbinin rızasını aramak için verir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ancak rabbi a'lâsının rızasını aramak için verir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O, (bunu) sırf O çok yüce Rabbinin rızaasını aramak (için yapmışdır). |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (O,) ancak, pek yüce Rabbisinin rızâsını kazanmak için (vermekte)dir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O, ancak yüce Rabbinin rızasını kazanmak için verir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ancak pek yüce olan Rabbinin rızasını aramak için (infakta bulunur). |
11. | Ümit Şimşek Meali | O ancak yüce Rabbinin rızası için verir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But only the desire to seek for the Countenance of their Lord Most High; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Leyl Sûresi 20. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...
Nûr sûresinin 23. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 23. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُ ...
Nûr sûresinin 19. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 19. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يُحِبُّونَ اَنْ تَش۪يعَ الْفَاحِشَةُ فِي الّ ...