# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَئِنْ سَاَلْتَهُمْ لَيَقُولُنَّ اِنَّمَا كُنَّا نَخُوضُ وَنَلْعَبُۜ قُلْ اَبِاللّٰهِ وَاٰيَاتِه۪ وَرَسُولِه۪ كُنْتُمْ تَسْتَهْزِؤُ۫نَ | |
Türkçe Okunuşu * | Vele-in seeltehum leyekûlunne innemâ kunnâ neḣûdu venel’ab(u)(c) kul ebi(A)llâhi veâyâtihi verasûlihi kuntum testehzi-ûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Kendilerine niçin alay ettiklerini sorsan, mutlaka: “Biz öylesine lafa dalmış, eğleşiyorduk!” derler. De ki: “Demek siz Allah ile, O’nun âyetleriyle ve O’nun Rasûlüyle eğleniyorsunuz, öyle mi?” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Eğer onlara, (niçin alay ettiklerini) sorarsan, elbette, biz sadece lafa dalmış şakalaşıyorduk, derler. De ki: Allah ile, O'nun âyetleriyle ve O'nun peygamberi ile mi alay ediyordunuz? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onlara soracak olursan, "Biz and olsun ki, eğlenip oynuyorduk" diyecekler; De ki: "Allah'la, ayetleriyle, Peygamberiyle mi alay ediyordunuz?" |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şâyet kendilerine (niçin alay ettiklerini) sorsan, “Biz sadece lâfa dalmıştık ve aramızda eğleniyorduk”, derler. De ki: “Allah’la, O’nun âyetleriyle ve peygamberiyle mi eğleniyordunuz?” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Eğer kendilerine sorarsan, "Biz sırf lafa dalmış, şakalaşıyorduk." derler. De ki: "Allah ile, âyetleri ile ve peygamberi ile mi alay ediyorsunuz?" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Şayed kendilerine sorsan «biz, sırf lâfa dalmış şakalaşıyorduk» derler, de ki: siz, Allah ile, âyetleriyle Peygamberiyle mi eğleniyordunuz? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Şayet onlara (seninle birlikde «Tebük» e giderlerken niçin alay etdiklerini) sorsan, andolsun ki, «Biz ancak (yol zahmetini hissetmemek için lâfa) dalmış bulunuyor, şakalaşıyorduk» derler. De ki: «Allah ile, Onun âyetleriyle, Onun Resulü ile mi eğleniyordunuz»? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | And olsun ki onlara (niçin alay ettiklerini) sorsan, elbette: “Biz ancak (lâfa) dalıp şakalaşıyorduk” derler. De ki: “Allah ile, O'nun âyetleriyle ve O'nun peygamberiyle mi alay ediyordunuz?” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ey Rasûlüm. (Tebük seferine giderken seninle alay eden münafıkların) eğer kendilerine, hakkımda niçin böyle dediniz? diye sorarsan; “-Biz, ancak lâfa dalmış şakalaşıyorduk.” derler. De ki: “- Allah ile, âyetleriyle ve O'nun Peygamberi ile mi eğleniyordunuz?” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve andolsun ki, onlardan soracak olsan, «Elbette biz ancak söze dalmış şakalaşıyorduk» diyeceklerdir. De ki: «Siz Allah ile mi ve onun âyetleriyle ve Resûlü ile mi eğleniyorsunuz?» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlara soracak olsan, “Biz öylesine dalmış eğleniyorduk” derler. De ki: Allah ile, Onun âyetleriyle ve Resulü ile mi eğleniyorsunuz? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | If thou dost question them, they declare (with emphasis): "We were only talking idly and in play." Say: "Was it at Allah, and His Signs, and His Messenger, that ye were mocking?" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tevbe Sûresi 65. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...
Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...