# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَا يُنْفِقُونَ نَفَقَةً صَغ۪يرَةً وَلَا كَب۪يرَةً وَلَا يَقْطَعُونَ وَادِيًا اِلَّا كُتِبَ لَهُمْ لِيَجْزِيَهُمُ اللّٰهُ اَحْسَنَ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Velâ yunfikûne nefekaten saġîraten velâ kebîraten velâ yakta’ûne vâdiyen illâ kutibe lehum liyecziyehumu(A)llâhu ahsene mâ kânû ya’melûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlar, Allah yolunda küçük veya büyük bir harcama yapsalar veya herhangi bir vâdiden geçmiş olsalar, bunlar da yine mutlaka onların lehine sevap olarak yazılır. Neticede Allah, onları işledikleri amellerin en güzeliyle mükâfatlandırır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Allah onları, yapmakta olduklarının en güzeli ile mükâfatlandırmak için küçük büyük yaptıkları her masraf, geçtikleri her vâdi mutlaka onların lehine yazılır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Allah, yaptıklarının karşılığını en güzel şekilde kendilerine vermek üzere, az veya çok sarfettikleri her şey, yürüdükleri her yol, onlar için yazılır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Allah yolunda küçük, büyük bir harcama yapmazlar ve bir vadiyi katetmezler ki (bunlar), Allah’ın, yaptıklarının daha güzeliyle kendilerini mükâfatlandırması için hesaplarına yazılmış olmasın. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onların, Allah yolunda yaptıkları küçük veya büyük her harcama veya geçtikleri her vadi karşılığında, yaptıkları işin daha güzeliyle Allah'ın kendilerini mükâfatlandırması için sevap yazılmaması mümkün değildir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve küçük, büyük bir masraf yapmazlar ve bir vadî kat'etmezler ki amellerinin daha güzeliyle Allah kendilerine mükâfat etmek için hisablarına yazılmış olmasın |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onlar (hak yolunda) gerek küçük, gerek büyük herhangi bir masraf yapmaya dursunlar, bir vadiyi geçmeye dursunlar ille Allah o yapar olduklarının daha güzeliyle onlara mükâfat etmek için, (bütün onlar) hesâblarına yazılmışdır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hem (Allah yolunda) ne küçük, ne de büyük olarak sarf edecekleri bir nafaka, ne de geçecekleri bir vâdi olmaz ki, lehlerine (bir sevab olarak) yazılmış olmasın! Tâ ki Allah kendilerini, yapmakta olduklarının daha güzeliyle mükâfâtlandırsın! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onların Allah yolunda harcadıkları küçük ve büyük bir nafaka ve geçtikleri bir vadi olmaz ki, (bunun karşılığında) Allah, yapmakta olduklarından daha güzelini kendilerine vermek için hesaplarına yazılmış bulunmasın. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve (onlar) ne küçük ve ne de büyük bir nafaka sarfetmezler ki, ve bir vadiyi dolaşmış olmazlar ki, illâ onlar için yazılır. Tâ ki yaptıklarından daha güzeli ile Allah Teâlâ onları mükâfaata nâil buyursun. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar ister hayır için küçük veya büyük birşey harcamış, isterse bir vadi aşmış olsunlar, bu da onların lehine yazılır ve sonunda Allah onları yaptıklarının daha güzeliyle ödüllendirir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Nor could they spend anything (for the cause) - small or great- nor cut across a valley, but the deed is inscribed to their credit: that Allah may requite their deed with the best (possible reward). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tevbe Sûresi 121. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: لَقَدْ كَانَ ف۪ي يُوسُفَ وَاِخْوَتِه۪ٓ اٰيَاتٌ لِلسَّٓائِل۪ينَ Andolsun ki Yûsuf ve kardeşlerinde, almak isteyenler için ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَلِلّٰهِ غَيْبُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَاِلَيْهِ يُرْجَعُ الْاَمْرُ كُلُّهُ فَاعْبُدْهُ وَتَوَكَّلْ عَلَيْهِۜ وَمَا رَ ...
İslâm dininde rüya tabirine önem verilir. Allah Teâlâ’nın Hz. Yusuf’a (as.) bahşettiği mucizelerden biri rüyâ tabiri idi. Kur’ân-ı Kerîm’de Hz. Yûsuf ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: فَاسْتَقِمْ كَمَٓا اُمِرْتَ وَمَنْ تَابَ مَعَكَ وَلَا تَطْغَوْاۜ اِنَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَص۪يرٌ Senin yanında hak yol ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: يَوْمَ يَأْتِ لَا تَكَلَّمُ نَفْسٌ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۚ فَمِنْهُمْ شَقِيٌّ وَسَع۪يدٌ O gün geldiğinde Allah’ın izni olmada ...
Târık, bir aletle veya herhangi bir cisimle vurmak, çarpmak anlamına gelen اَلطَّرْقُ (tark) kelimesinden isimdir. Bu bakımdan ayaklarımızla vurup yür ...