# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لَوْ يَجِدُونَ مَلْجَـًٔا اَوْ مَغَارَاتٍ اَوْ مُدَّخَلًا لَوَلَّوْا اِلَيْهِ وَهُمْ يَجْمَحُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Lev yecidûne melceen ev meġârâtin ev muddeḣalen levellev ileyhi vehum yecmehûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Eğer sığınabilecekleri bir yer yahut barınabilecekleri mağaralar, hatta başlarını sokabilecekleri bir delik bulabilselerdi, hiç durmaz azgın bir at gibi derhal oraya seğirtirlerdi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Eğer sığınacak bir yer yahut (barınabilecek) mağaralar veya (sokulabilecek) bir delik bulsalardı, koşarak o tarafa yönelip giderlerdi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Bir sığınak veya mağara yahut girecek bir yer bulmuş olsalardı, çarçabuk oraya yönelirlerdi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Eğer sığınacak bir yer veya (gizlenecek) mağaralar yahut girilecek bir delik bulsalardı, hemen koşarak oraya kaçarlardı. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Eğer sığınacak bir yer veya barınacak mağaralar veyahut girilecek bir delik bulsalardı başlarını diker o tarafa doğru koşarlardı. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Eğer sığınacak bir yer veya barınacak mağaralar veya sokulacak bir delik bulsalardı başlarını diker ona doğru koşarlardı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Eğer sığınacak bir yer, yahud (barınabilecekleri) mağaralar, veya (sokulacak şöyle) bir delik bulsalardı yüzlerini koşa koşa o tarafa çevirirdi onlar. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Eğer bir sığınak veya mağaralar veya girecek herhangi bir delik bulsalardı, elbette onlar koşarak oraya yönelirlerdi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Eğer sığınacak bir yer, veya barınacak mağaralar, veya sokulacak bir delik bulsalardı, başlarını diker ve sizden uzak olmak için oraya doğru koşarlardı. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Eğer bir sığınılacak yer veya mağaralar veya girecek bir delik bulsalardı, onlar koşar oldukları halde oraya dönerlerdi. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Eğer sığınacak bir yer, bir mağara, girecek bir delik bulsalardı o tarafa seğirtirlerdi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | If they could find a place to flee to, or caves, or a place of concealment, they would turn straightaway thereto, with an obstinate rush. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tevbe Sûresi 57. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...