# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَقُلِ اعْمَلُوا فَسَيَرَى اللّٰهُ عَمَلَكُمْ وَرَسُولُهُ وَالْمُؤْمِنُونَۜ وَسَتُرَدُّونَ اِلٰى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Vekuli-’melû feseyera(A)llâhu ‘amelekum verasûluhu velmu/minûn(e)(s) veseturaddûne ilâ ‘âlimi-lġaybi ve-şşehâdeti feyunebbi-ukum bimâ kuntum ta’melûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlara de ki: “Bundan böyle Allah’ı hoşnut edecek işler yapın! Yaptıklarınızı Allah da, O’nun Rasûlü de, mü’minler de görecektir. Sonunda duyuların kapsama alanına girmeyen ve giren her şeyi hakkiyle bilen Allah’ın huzuruna çıkarılacaksınız. O da yaptıklarınızı size bir bir haber verecektir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | De ki: (Yapacağınızı) yapın! Amelinizi Allah da Resûlü de müminler de görecektir. Sonra görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'a döndürüleceksiniz de O size yapmakta olduklarınızı haber verecektir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | De ki: "İstediğinizi işleyin; Allah, Peygamberi ve müminler işlediklerinizi görecektir. Hepiniz, görülmeyeni ve görüleni bilen Allah'a döndürüleceksiniz. O size, işlediklerinizi bildirecektir." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | De ki: “Çalışın, yapın. Yaptıklarınızı Allah da, Resûlü de, mü’minler de göreceklerdir. Sonra gaybı da, görülen âlemi de bilen Allah’ın huzuruna döndürüleceksiniz. O da size bütün yapmakta olduğunuz şeyleri haber verecektir.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ve de ki; "Çalışın! Yaptıklarınızı hem Allah görecek, hem Resulü, hem de müminler görecektir. Sonra da gizliyi ve açığı bilen Allah'ın huzuruna iletileceksiniz. İşte o zaman, neler yaptığınızı size O bildirecektir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve de ki: çalışın çünkü amelinizi hem Allah görecek hem Resulü hem mü'minler ve hepiniz mutlaka o, gayb-ü şehadeti bilen hakkın huzuruna götürülüceksiniz o vakit o size haber verecek: Neler yapıyordunuz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | De ki: «(Dilediğinizi) yapın. Çünkü hareketinizi Allah da, Resulü de, mü'minler de görecekdir. (Bir gün de olub) gizli ve aşikârı bilene döndürüleceksiniz de. O, size ne yapar idiğinizi haber verecekdir». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve de ki: “(Dilediğinizi) yapın! Artık yaptığınızı Allah görecek, Resûlü ve mü'minler de! Sonra yakında, gizli olanı ve görüneni hakkıyla bilen (Allah')a döndürüleceksiniz; artık (O da) size, yapmakta olduklarınızı haber verecektir.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | De ki: “- Ey tevbekârlar, çalışın (İstediğinizi yapın)! Çünkü yaptıklarınızı Allah da, Rasûlü de, müminler de görecektir. Hepiniz mutlaka gaybı ve hazırı bilenin (Allah'ın) huzuruna çevrileceksiniz ve o zaman, ne yapmış olduğunuzu, O, size haber verecektir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve de ki: «(Dilediğinizi) Yapınız. Elbette ki, Allah Teâlâ ve O'nun Peygamberi ve mü'minler sizin yaptıklarınızı göreceklerdir. Ve siz gaybı da, meşhut olanı da bilen zâta elbette döndürüleceksinizdir. Artık o da neler yapar olduğunuzu size haber verecektir.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | De ki: Çalışın. Yaptıklarınızı Allah da, Resulü ile mü'minler de görecekler. Sonra da görünen ve görünmeyen herşeyi bilen Allah'ın huzuruna çıkarılacaksınız; yapmakta olduklarınızı O size haber verecek. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And say: "Work (righteousness): Soon will Allah observe your work, and His Messenger, and the Believers: Soon will ye be brought back to the knower of what is hidden and what is open: then will He show you the truth of all that ye did." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tevbe Sûresi 105. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا لَنْ تُغْنِيَ عَنْهُمْ اَمْوَالُهُمْ وَلَٓا اَوْلَادُهُمْ مِنَ اللّٰهِ شَيْـًٔاۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُ ...
Fecr sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 30 âyettir. İsmini, birinci âyette geçen ve “tan yerinin ağarması, sabah aydınlığı” mânasına gelen اَلْفَجْرُ (fe ...
Beled sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 20 âyettir. İsmini birinci âyette geçip “şehir, memleket” mânasına gelen اَلْبَلَدُ (beled) kelimesinden alır. M ...
Vahyin kaynağı Yüce Allah’tır. Bununla birlikte vahyin Allah’tan peygambere geliş şekillerinde bir kısım farklılıklar vardır: PEYGAMBERİMİZ (S. ...
Şems sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 15 âyettir. İsmini, birinci âyette geçen ve “güneş” mânasına gelen اَلشَّمْسُ (şems) kelimesinden alır. Mushaf te ...
Habil ve Kabil, Hz. Âdem (a.s.) ile Hz. Havvâ’nın (a.s.) ilk iki oğludur. Habil ve Kabil kıssası Kur’an-ı Kerim’de Mâide sûresinde anlatılmaktadır. H ...