# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَعَدَ اللّٰهُ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِۙ لَهُمْ مَغْفِرَةٌ وَاَجْرٌ عَظ۪يمٌ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve’ada(A)llâhu-lleżîne âmenû ve’amilû-ssâlihâti(ﻻ) lehum maġfiratun veecrun ‘azîm(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Allah, iman edip sâlih ameller işleyenlere, günahlarını bağışlayacağını ve onlara pek büyük bir mükâfat vereceğini va‘detmiştir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Allah, iman eden ve iyi şeyler yapanlara söz vermiştir; onlara bağışlama ve büyük mükâfat vardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Allah, inananlara ve yararlı işler işleyenlere mağfiret ve büyük ecir olduğunu vadetmiştir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Allah, iman edip salih ameller işleyenler hakkında, "Onlar için bir bağışlama ve büyük bir mükâfat vardır" diye vaatte bulunmuştur. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah, iman edenlere ve salih amel işleyenlere şöyle vaad etmiştir: Onlar için mağfiret ve büyük bir mükafat vardır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Allah o iyman edib salih amelleri yapan kullarına şöyle va'd buyurdu; Hem mağfiret var onlara hem ecri azîm |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Allah îman edib de güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunanlara va'd etdi: Onlar için bir mağfiret ve çok büyük bir mükâfat vardır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Allah, îmân edip sâlih ameller işleyenlere, kendileri için bir mağfiret ve(pek) büyük bir mükâfât olduğunu va'd etti. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Allah, iman edip sâlih amel işleyenlere vaad etti ki, onlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfat vardır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Allah Teâlâ, imân edip sâlih amellerde bulunanlara vaad buyurmuştur ki, onlar için mağfiret ve azim bir mükâfaat vardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İman eden ve güzel işler yapanlara, Allah bağışlanma ve büyük bir ödül vaad etmiştir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | To those who believe and do deeds of righteousness hath Allah promised forgiveness and a great reward. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mâide Sûresi 9. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...