# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | كَانُوا لَا يَتَنَاهَوْنَ عَنْ مُنْكَرٍ فَعَلُوهُۜ لَبِئْسَ مَا كَانُوا يَفْعَلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kânû lâ yetenâhevne ‘an munkerin fe’alûh(u)(c) lebi/se mâ kânû yef’alûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlar, yapmakta oldukları kötülüklerden birbirlerini vazgeçirmeye çalışmazlardı. Yaptıkları işler, gerçekten ne kadar kötü idi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onlar, işledikleri kötülükten, birbirini vazgeçirmeye çalışmazlardı. Andolsun yaptıkları ne kötüdür! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Birbirlerinin yaptıkları fenalıklara mani olmuyorlardı. Yapmakta oldukları ne kötü idi! |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İşledikleri herhangi bir kötülükten birbirlerini vazgeçirmeye çalışmazlardı. Yapmakta oldukları ne kötüydü! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar, yaptıkları kötülüklerden vazgeçmiyorlardı. Yaptıkları şey ne kötü idi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | işledikleri bir münkeden vaz geçmezlerdi, filhakıka ne fena yapıyorlardı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onlar işledikleri her hangi fenâlıkdan birbirini vazgeçirmiye çalışmazlardı. Hakıykat, yapmakda devam etdikleri (o hal) ne kötü idi!.. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O yaptıkları kötülükten birbirlerini men' etmezlerdi. Yapmakta oldukları şey hakikaten ne kötü idi! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onlar, birbirlerini, yaptıkları fenâlıktan alıkomazlardı. Gerçekten ne kötü iş yapıyorlardı! |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlar yapmış oldukları fenalıktan birbirlerini vazgeçirmeye çalışmazlardı. Filhakika onların yaptıkları ne kadar kötü idi. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar kötülük işlediklerinde birbirlerini bundan alıkoymazlardı. Ne kötü birşeydi işleyip durdukları! |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Nor did they (usually) forbid one another the iniquities which they committed: evil indeed were the deeds which they did. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mâide Sûresi 79. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
“Siz bu iftira etme işinin önemsiz olduğunu sanıyorsunuz. Halbuki o, Allah katında çok büyük bir suçtur.” (Nûr sûresi (24), 15) İslâm tarihini ...
Peygamberimizin (s.a.v.) ismi Kur’an-ı Kerim’de beş defa geçmektedir. Peygamberimiz (s.a.v.) Kur’an’da dört defa “Muhammed”, bir defa da “Ahmed” olara ...
Sözlükte “korku namazı” anlamına gelen salâtü'l-havf tabiri fıkıhta düşman, eşkıya, hayvan saldırısı yahut yangın, sel tehlikesi gibi tehditler karşıs ...
Ayet-i kerimede buyrulur: ثُمَّ تُرَدُّونَ اِلٰى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ Sonra gizli açık her ...
Hatim, “Kur’ân-ı Kerîm’i başından sonuna kadar ezberden veya yüzünden okuma” demektir. Ebû Ümâme radıyallahu anh, ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve ...
Ayet-i kerimede buyrulur: لٰكِنِ الرَّسُولُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مَعَهُ جَاهَدُوا بِاَمْوَالِهِمْ وَاَنْفُسِهِمْۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْخَيْرَاتُۘ ...