# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاَمَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَيُدْخِلُهُمْ رَبُّهُمْ ف۪ي رَحْمَتِه۪ۜ ذٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْمُب۪ينُ | |
Türkçe Okunuşu * | Fe-emmâ-lleżîne âmenû ve ’amilû-ssâlihâti feyudḣiluhum rabbuhum fî rahmetih(i)(c) żâlike huve-lfevzu-lmubîn(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İman edip sâlih ameller yapanları, Rableri rahmeti içine alır. İşte apaçık kurtuluş ve başarı budur! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İnanıp iyi işler yapanlara gelince, Rableri onları rahmetine kabul eder. İşte apaçık kurtuluş budur. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İnanıp, yararlı iş işleyenlere gelince, Rableri onları rahmetine garkeder. İşte bu, apaçık kurtuluştur. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İnanıp salih ameller işleyenlere gelince, Rableri onları rahmetine sokacaktır. İşte bu apaçık başarıdır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İman edip iyi işler yapanlara gelince; Rableri onları rahmeti içine koyacaktır. İşte apaçık kurtuluş budur. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | İşte o iyman edip de yaraşıklı işler yapmış olan kimseler o vakıt onları rabları rahmeti içine koyacak, işte o fevzi mübîn o |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Artık îman edib de iyi iyi amel (ve hareket) edenleri Rableri rahmetine sokacakdır. İşte bu, apaçık mürâda erişenin ta kendisidir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Fakat îmân edip sâlih ameller işleyenlere gelince, işte Rableri onları rahmetine koyacaktır. İşte apaçık kurtuluş budur! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Fakat iman edib salih ameller işliyenlere gelince; Rableri onların rahmetine (cennetine) koyacaktır. İşte açık ve parlak zafer budur. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İşte o kimseler ki, imân ettiler ve iyi iyi işlerde bulundular, artık onları Rableri rahmet içine girdirecektir. İşte en apaçık kurtuluş odur. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İman edip güzel işler yapanları, Rableri rahmetine alır. İşte apaçık kazanç ve kurtuluş budur. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then, as to those who believed and did righteous deeds, their Lord will admit them to His Mercy that will be the Achievement for all to see. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Câsiye Sûresi 30. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: يُوسُفُ اَيُّهَا الصِّدّ۪يقُ “Yûsuf! Ey özü sözü doğru arkadaş!” (Yûsuf, 12/46) EY DOĞRU ARKADAŞ! Bilgi: Zindan arkada ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
“İşte âhiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuk yapmayı istemeyenlere nasib ederiz. Sonunda kazançlı çıkanlar, fenalıktan sakı ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: يَا صَاحِبَيِ السِّجْنِ ءَاَرْبَابٌ مُتَفَرِّقُونَ خَيْرٌ اَمِ اللّٰهُ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُۜ “Ey zindan arkadaşlarım! ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قَالَ رَبِّ السِّجْنُ اَحَبُّ اِلَيَّ مِمَّا يَدْعُونَن۪ٓي اِلَيْهِۚ وَاِلَّا تَصْرِفْ عَنّ۪ي كَيْدَهُنَّ اَصْبُ اِلَيْهِن ...
İbrahim Sûresi 38-41. Ayet Tefsiri 38. “Rabbimiz! Hiç şüphesiz sen, bizim gizlediğimizi de bilirsin, açığa vurduğumuzu da. Çünkü yerde olsu ...