# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاِذَا عَلِمَ مِنْ اٰيَاتِنَا شَيْـًٔاۨ اتَّخَذَهَا هُزُوًاۜ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ مُه۪ينٌۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve-iżâ ‘alime min âyâtinâ şey-en(i)tteḣażehâ huzuvâ(en)(c) ulâ-ike lehum ‘ażâbun muhîn(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Âyetlerimiz hakkında bir şey öğrenecek olsa, hemen bunları küçümseyip alay konusu yapar. Bu gibiler için alçaltıcı bir azap vardır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (O) âyetlerimizden bir şey öğrendiği zaman onlarla alay eder. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 9,10. Ayetlerimizden bir şey öğrendiğinde onu alaya alır. İşte bunlara alçaltıcı bir azap ve ardından da cehennem vardır. Kazandıkları şeyler de, Allah'ı bırakıp edindikleri dostlar da onlara bir fayda vermez. Büyük azap onlaradır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Âyetlerimizden bir şey öğrenince onu alaya alır. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Âyetlerimizden birşey öğrendiği zaman, onu alaya alıyor. İşte onlar için rezil ve rüsvay edici bir azap vardır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Âyetlerimizden bir şey, ma'lûmu olduğu vakıt da onu eğlenceye tutar, işte onlar için mühîn bir azâb var |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Âyetlerimizden bir şey'e muttali' olduğu zaman o, bunu eğlenti edinir, işte onlar böyle. Onlar için zillet verici bir azâb vardır, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Çünki (o), âyetlerimizden bir şey öğrendiği zaman, onları alaya alır. İşte onlar yok mu, kendileri için (pek) aşağılayıcı bir azab vardır! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Kur'an) ayetlerimizden bir şey ona ulaşıb da Kur'an'dan olduğunu bilince, onu eğlenceye alır. İşte bu halde olanlar (var ya), onlar için perişan edici bir azap vardır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ayetlerimizden bir şeyi bildiği zaman da onu eğlence edinmiş olur. Onlar var ya, onlar için pek zillet veren bir azab vardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Âyetlerimizden birşey öğrendiği zaman ise onu alaya alır. Onlar için hor ve hakir edici bir azap vardır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And when he learns something of Our Signs, he takes them in jest: for such there will be a humiliating Penalty. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin anlaşılması mümkün değildir. Mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Câsiye Sûresi 9. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Başkaldırmak kelimesi sözlükte, “ayaklanmak, isyan etmek” demektir. Kur’an-ı Kerim’de başkaldırmak hakkında pek çok ayet vardır. BAŞKALDIRMAK HAKKIND ...
Sırasıyla namazda okunan sureler. Namaz sureleri sırasıyla şunlardır: Fatiha Suresi Ayet-el Kürsi Fil Suresi Kureyş Suresi Maun Suresi Kevse ...
Hak ile bâtılın mücâdelesi, kıyâmete kadar devam edecektir. Çünkü tarih; tekrar tekrar sahnelenen bir tiyatro oyunu gibidir. Rol alanlar değişse ...
Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur: "İnsan hiçbir söz söylemez ki yanında onu gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın." (Kaf sûresi, 18) KAF SURES ...
Başa kakmak, “birine yapılan iyiliği yüzüne vurarak onu üzmek, incitmek” anlamına gelir. Kur’an’da başa kakmak ile ilgili pek çok ayet-i kerime nazil ...
Rad sûresi Mekke’de inmiştir. Medine’de indiğini söyleyenler de olmuştur. 43 âyettir. İsmini, 13. âyetindeki ve “gök gürültüsü” mânasına gelen اَلرَّع ...