# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | هٰذَا بَصَٓائِرُ لِلنَّاسِ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِقَوْمٍ يُوقِنُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Hâżâ besâ-iru linnâsi ve huden ve rahmetun likavmin yûkinûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bu Kur’an, insanlara her bakımdan doğru yolları gösterecek delillerden ibarettir. Kesin olarak inanacak bir toplum için de o, bir doğru yol rehberi ve büyük bir rahmet kaynağıdır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bu (Kur'an), insanlar için basiret nurları, kesin olarak inanan bir toplum için hidayet ve rahmettir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Bu Kuran, insanlar için açık belgeler; kesin olarak inanan millet için doğruluk rehberi ve rahmettir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Bu Kur’an, insanlar için kalp gözleri (konumundaki bir nur), kesin olarak inanan bir toplum için de bir hidayet ve bir rahmettir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bu (Kur'an) insanların kalb gözünü açan bir nur, kesin bilgi edinmek isteyen bir toplum için de hidâyet ve rahmettir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bu (Kur'an) insanlara basîret nurları ve yakîn edinecek bir kavm için mahzı hidâyet ve rahmettir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Şu (Kur'an) insanların kalb gözleri (ni açacak bir nuur), sağlam bilgi edinecek zümre için bir hidâyet ve rahmetdir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Bu (Kur'ân), insanlara (kurtuluş yollarını gösteren) basîretler (deliller)dir ve kat'î olarak îmân edecek bir topluluk için bir hidâyet ve bir rahmettir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bu Kur'an, insanlara hak ölçüleri gösteren nurlardan ibarettir; ve şübhesiz iman edecek bir toplum için hidayettir, rahmettir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Bu (Kur'an-ı Mübîn) insanlar için kalb gözleridir ve nasipleri olan bir kavim için de bir hidâyetir ve bir rahmetir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bu Kur'ân, insanlar için gerçeği gösteren delillerden ibarettir; kesin bir bilgiyle iman eden bir topluluk için de bir hidayet ve rahmettir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | These are clear evidences to men and a Guidance and Mercy to those of assured Faith. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Câsiye Sûresi 20. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...