# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَمْ حَسِبَ الَّذ۪ينَ اجْتَرَحُوا السَّيِّـَٔاتِ اَنْ نَجْعَلَهُمْ كَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِۙ سَوَٓاءً مَحْيَاهُمْ وَمَمَاتُهُمْۜ سَٓاءَ مَا يَحْكُمُونَ۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Em hasibe-lleżîne-cterahû-sseyyi-âti en nec’alehum kelleżîne âmenû ve ’amilû-ssâlihâti sevâen mahyâhum ve memâtuhum(c) sâe mâ yahkumûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yoksa kötülükleri işleyip duranlar, kendilerini iman edip sâlih ameller yapanlarla bir tutacağımızı mı sanıyorlar? Hayatları, ölümleri ve ölümden sonraki durumları aynı olacak, öyle mi? Ne kötü hüküm veriyorlar! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Yoksa kötülük işleyenler ölümlerinde ve sağlıklarında kendilerini, inanıp iyi ameller işleyen kimseler ile bir mi tutacağımızı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Yoksa, kötülük işleyen kimseler, ölümlerinde ve diriliklerinde kendilerini, inanıp yararlı iş işleyen kimseler ile bir mi tutacağımızı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar! |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yoksa kötülük işleyenler, kendilerini, inanıp salih amel işleyenler gibi kılacağımızı; hayatlarının ve ölümlerinin bir olacağını mı sanıyorlar? Ne kötü hüküm veriyorlar! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yoksa, kötülük işleyenler, hayatlarında ve ölümlerinde kendilerini, iman edip iyi ameller işleyen kimselerle bir tutacağımızı mı zannettiler? Ne kötü hüküm veriyorlar! |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Yoksa o kötülükleri yapıp duran kimseler, kendilerini o iyman edip salih ameller yapan kimseler gibi yapacağız? Hayat ve memâtlarını müsavî kılacağız mı sandılar? Ne fena hukmediyorlar? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Yoksa kötülükleri kazananlar, kendilerini, îman edib de iyi iyi amel (ve hareket) lerde bulunanlar gibi mi yapacağız, dirim ve ölümleri bir mi olacak sandı (lar). Hükmedegeldikleri (bu) şey ne fena! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Yoksa kötülükleri işleyenler, hayatlarında ve ölümlerinde kendilerini, îmân edip sâlih amel işleyen kimselerle bir tutacağımızı mı sandı(lar)? Ne kötü hüküm veriyorlar! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Yoksa o kötülükleri işleyib duranlar, kendilerini, iman edib salih ameller işliyenler gibi yapacağız, hayat ve ölümlerini bir tutacağız mı sandılar? Ne fena hüküm veriyorlar... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Yoksa o kötülükleri kazananlar sandılar mı ki onları imân etmiş ve sâlih sâlih amellerde bulunmuş kimseler gibi kılacağız? Onların berhayat olmaları ile ölümlerini müsavi (bulunduracağız)? Ne fena hükmettikleri şey! |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yoksa kötülükleri işleyip duranlar, kendilerini iman edip güzel işler yapanlarla bir tutacağımızı ve hayatlarında ve ölümlerinde hepsini eşit kılacağımızı mı sandılar? Ne kötü bir yargıya varıyorlar! |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | What! Do those who seek after evil ways think that We shall hold them equal with those who believe and do righteous deeds,- that equal will be their life and their death? Ill is the judgment that they make. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin anlaşılması mümkün değildir. Mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Câsiye Sûresi 21. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Oruç, İslâm dîninin beş şartından biri olan, imsaktan güneş batıncaya kadar yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durma şeklindeki ibadettir. Akıllı, bu ...
ALLAH KORKUSU İLE İLGİLİ AYETLER “Sadece benden korkun.” Bakara sûresi (2), 40 Âyetin tamamının anlamı şöyledir: “Ey İsrâiloğulları! Size v ...
Rabbimiz soruyor, bu ana karnındaki duruma döndürüyor. Onu tefekküre dâvet ediyor: “Ey insan!..” (diyor.) “…Seni şekilsizlikten en güzel şekilde bi ...
Tûr sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 49 âyettir. İsminin 1. âyette geçip dağ mânasına gelen ve hususiyle Hz. Mûsâ’nın (a.s.) Allah Teâlâ ile konuştuğu ...
Bozgunculuk kelimesi dini literatürde, “yeryüzünde fitne, fesat ve karışıklık çıkarmak; zulüm ve taşkınlık yaparak haddi aşmak” anlamına gelir. BOZGU ...
Zâriyât sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 60 âyettir. İsmini, 1. âyette geçen ve “tozu toprağı savuran rüzgârlar” mânasına gelen اَلذَّارِيَاتُ (zâriyât ...