# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | هٰذَا كِتَابُنَا يَنْطِقُ عَلَيْكُمْ بِالْحَقِّۜ اِنَّا كُنَّا نَسْتَنْسِخُ مَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Hâżâ kitâbunâ yentiku ‘aleykum bilhakk(i)(c) innâ kunnâ nestensiḣu mâ kuntum ta’melûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlara: “İşte, sizinle ilgili her şeyi dosdoğru anlatacak olan kayıt defterimiz! Doğrusu biz, yaptığınız her şeyi bir bir kaydediyorduk” denilecek. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | «Bu, yüzünüze karşı gerçeği söyleyen kitabımızdır. Çünkü biz, yaptıklarınızı kaydediyorduk.» |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Bu kitabımız gerçekten sizin aleyhinize konuşur. Biz yaptıklarınızı şüphesiz bir bir kaydediyorduk." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İşte kitabımız, size karşı gerçeği söylüyor. Çünkü biz yapmakta olduklarınızı kaydediyorduk. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İşte kitabınız, yüzünüze karşı hakkı söylüyor, çünkü biz sizin yaptıklarnızı hep kaydediyorduk." (denir). |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | İşte kitabımız, yüzünüze karşı hakkı söylüyor, çünkü biz sizin yaptıklarınızı hep istinsah ediyorduk |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Karşınızda hakkı söyleyib duran bu (kitab), bizim kitâbımızdır. Şübhe yok ki neler yapıyor idiyseniz biz (hepsini meleklere) yazdırıyorduk». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Bu, size karşı hakkı söyleyen (aleyhinize şâhidlik eden) kitâbımızdır. Şübhesiz ki biz, yapmakta olduğunuz şeyleri yazıyorduk.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İşte (içine amellerinizi yazdırdığımız) kitabımız! Yüzünüze karşı hakkı söyliyor; çünkü sizin taptıklarınızı hep (meleklere) yazdırıyorduk. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İşte bu, Bizim kitabımızdır. Size karşı hak ile söylüyor. Şüphe yok ki, Biz sizin neler işler olduklarınızı yazdırmıştık. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İşte bu size gerçeği söyleyen kitabımızdır. Biz sizin bütün yaptıklarınızı kaydediyorduk. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "This Our Record speaks about you with truth: For We were wont to put on Record all that ye did." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Câsiye Sûresi 29. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاٰتُوا الْيَتَامٰٓى اَمْوَالَهُمْ وَلَا تَتَبَدَّلُوا الْخَب۪يثَ بِالطَّيِّبِۖ وَلَا تَأْكُلُٓوا اَمْوَالَهُمْ اِلٰٓى اَ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اصْبِرُوا وَصَابِرُوا وَرَابِطُوا وَاتَّقُوا اللّٰهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ Ey iman ed ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ يَذْكُرُونَ اللّٰهَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلٰى جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ ف۪ي خَلْقِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْض ...
Ayet-i kerimede buyrulur: كُلُّ نَفْسٍ ذَٓائِقَةُ الْمَوْتِۜ وَاِنَّمَا تُوَفَّوْنَ اُجُورَكُمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِۜ فَمَنْ زُحْزِحَ عَنِ النَّارِ وَ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا ذٰلِكُمُ الشَّيْطَانُ يُخَوِّفُ اَوْلِيَٓاءَهُۖ فَلَا تَخَافُوهُمْ وَخَافُونِ اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِن۪ينَ İşte o ...
Kur’an’da haber cümlesiyle başlayan sûreler şunlardır; Bir haber veya bilgi vererek söze başlayan sûrelerin sayısı yirmi birdir. HABER CÜMLESİYLE BA ...